İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Deprem borsası

İstanbul depremi hakkında yapılan farklı açıklamalar vatandaşı tedirgin etti. Çok sayıda bilim insanı yakın bir gelecekte büyük bir deprem beklerken Prof. Dr. Ahmet Ercan, “2045'ten önce deprem olursa şaşırırım” açıklamasını yaptı. Bakan Mehmet Özhaseki ise 2030 yılına kadar büyük bir deprem riskinden söz etmişti.

İstanbul'u bekleyen en büyük tehlikelerden birisi olan depremle ilgili yapılan farklı açıklamalar iyice çığırından çıktı. Deprem bilimcileri, belediye başkanları ve ilgili bakanların açıklamalarında çok farklı ihtimalleri dillendirmeleri vatandaş nezdinde güven kaybına neden oldu. Son olarak konuyla ilgili açıklama yapan Yeraltı Kaynakları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul depreminin 2045'ten önce gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtti. Ercan, “İnsanlarımız yakın gelecekte olacak İstanbul depremini önemsiyor. Marmara'da, İstanbul'da 2045 yılından önce deprem olursa ben şaşırırım” dedi.

Bilimsel hiçbir verinin Marmara'da hemen deprem olacağını söylemediğini dile getiren Ercan, “Beklentim 2018-2025 yılları arasında Sakarya Çukuru'nda ve 7.3'ten daha büyük bir deprem değildir. Kocaeli'nden başlayıp tüm Sakarya ili, Düzce ve Bolu'ya kadar olan bu bölüm, İstanbul'da sık sık deprem olmasını önler. Gelen gerginlik onda birikiyor. Bunu aktarırken de tek koldan yapmadığı için azaltarak iletir. Sakarya'nın davranışı daha kırılgan olmasa İstanbul'da deprem daha önce ve daha sık olurdu. Sakarya'daki Gölcük Depremi'nden sonra İstanbul'da bir deprem olmamasının ana nedeni budur” ifadelerini kullandı.

Ölü sayısını söylemek istemiyorum
Ercan'ın, İstanbulluları rahatlatan bu açıklamasına karşılık Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise deprem tehlikesiyle ilgili oldukça karamsar bir tablo ortaya koymuştu. Konuyla ilgili geçtiğimiz aylarda bir takım açıklamalarda bulunan Özhaseki, depremin İstanbul için çok büyük bir risk olduğunu belirterek, “Ciddi derecede tedirginim. Herhangi bir deprem sonrası oluşacak ölü sayısını söylemek bile istemiyorum” yorumlarında bulunmuştu.

Yüzlerce mezar yeri kazarız
Bakan Özhaseki gibi depremin her an olma ihtimaline değinen bir diğer isim de Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün olmuştu. Akgün, ilçede devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında yaptığı açıklamalarda, İstanbul depreminin kapıda olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullanmıştı; “Depremin olma ihtimali gerçekten an meselesi. Şayet gerekli önlemler alınmazsa deprem sonrası yüzlerce yeni mezar yeri kazmak zorunda kalırız. Bu noktada herkesin bilinçli olması ve dikkatli olması gerekiyor.”

7 üstünde deprem kesin
İstanbul depreminin çok kısa bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşebileceğini vurgulayan bir diğer isim de Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener olmuştu. Konuyla ilgili açıklamasında, İstanbul'da 7'nin üzerinde bir şiddete sahip depremin kapıda olduğu uyarısında bulunan Özener, “Maalesef, 7'nin üzerinde olabilecek bir deprem çok kuvvetle muhtemeldir. Bunun zamanını tam olarak kestirme şansımız olmadığını söyleyebiliriz. Ancak çok az bir zamanımız kaldığını da belirtmekte fayda var” şeklinde konuşmuştu.

Ortak vurgu: Kentsel dönüşüm
İstanbul'u bekleyen deprem tehlikesinin zamanına ilişkin farklı yorumlarda bulunan isimler, depreme karşı alınacak önlemler noktasında ise ortak görüş bildirdi. Prof. Dr. Ercan, “Yaklaşık 17 bin 800 kişinin öldüğü Gölcük Depremi'nin Türkiye'ye maliyeti 30 milyar dolar. Dolayısıyla deprem sizin evinizde olmasa ya da size etki etmese dahi siz bu ülkenin içinde yaşadığınız için yaşamınızı etkiler. O nedenle çözüm, yapısal değil kentsel bir dönüşümdür. Dağlık kesimlere yerleşin, belediyeler o bölgeleri vatandaş için yaşanılabilir kılsın. Ovalar ve deniz kenarlarını bırakın, eğlence merkezi olarak kalsın. Kooperatiflerden oluşan yapısal dönüşüm değil, kentin değişmesi gerekiyor” dedi. Ercan gibi Bakan Özhaseki, Başkan Akgün ve Prof. Dr. Özener de, depreme karşı en keskin çözümün kentsel dönüşümün hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi olduğunu belirtmişti.