İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Depremde işimiz Allah'a kaldı!

Depremde işimiz Allah'a kaldı!

17 Ağustos Depremi'nin 19'uncu yıldönümünde uzmanlar bilinen gerçekleri bir kez daha anlattı. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, “İnsanların afetler karşısındaki çaresizliği sömürüldü” derken, Şehir Plancıları Odası'ndan Tayfun Kahraman ise “Tablo daha da kötüye gitti” dedi. 19 yılda gelinen nokta ile ilgili en ilginç yorum ise CHP İBB Meclis Üyesi Esin Hacıalioğlu'dan geldi. Aynı zamanda imar komisyonu üyesi olan Esin Hacıalioğlu, “Mevcut hükümet artık her şeyi Allah'a bağlıyor. Deprem konusunda işimiz ger

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999'daki 7,4 büyüklüğündeki depremin izleri hâlâ hafızalarımızda dururken, yaşanıların izler kentsel dönüşüm uygulamalarıyla silinmeye çalışılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na göre Marmara depreminde 35 bin 180 konut ve 5 bin 770 iş yeri yıkıldı. 40 bin 757 konut ile 6 bin 57 iş yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak kayıtlara geçti.

Depremin ardından kentsel dönüşüm çalışmalarının yürütüldüğü İstanbul, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Bolu ve Düzce'de bin 207 hektar alanda ve 42 ayrı sahada kalıcı konut projesi hayata geçirildi. Adapazarı, Gölcük ve Körfez'i kapsayan 28 belediyenin altyapısı yeniden inşa edildi. Bolu'da bin 700, Düzce'de 8 bin, Sakarya'da 8 bin, Kocaeli'nde 17 bin, Yalova'da 5 bin ve İstanbul'da da 800 bin olmak üzere ilavelerle deprem bölgesinde 40 binden fazla kalıcı konut inşa edildi.

Kent yenilenmedi
Bu rakamlar ortada iken konunun uzmanları çözüm yolları için çaba harcandığını ancak izlenen yolun yanlış olmasından dolayı kentlere zarar verildiğini, kentlerin kırılgan dokusunun korunamadığını, yaşanılanlardan ders alınmadığını gündeme getirdi. Depremin yıldönümünde Damga'Ya konuşan Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, “İnsanların afetler karşısındaki çaresizliği sömürüldü” derken, CHP İBB Meclis Üyesi Esin Hacıalioğlu, “Mevcut hükûmet artık her şeyi Allah'a bağlıyor. Deprem konusunda işimiz Allah'a kaldı” dedi. Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman da “Kırılgan kent dokusu yenileceğine tablonun daha da kötüye gittiğini gördük” diye konuştu.

Çaresizlik sömürüldü
“17 Ağustos 1999 büyük Marmara Depremi'nin bir milat olması konusunda bütün toplum kesimleri ve siyasal çevreler güvenli bir şehir için yeni bir başlangıcı benimsemiş gözüktüler” diyen Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, “Başlangıçta dönemin hükümeti kimi tedbirler aldı. Depreme karşı bir takım acil tedbirler alındı ve birtakım adımlar atılmaya başlandı. Ancak daha sonra depremin yol açtığı hasarlar can ve mal kayıpları unutulmuş gibi oldu ve başka bir süreç başladı. Deprem kentsel dönüşüm adı altındaki bazı kültürel değerlerin yok olmasına neden olan politikalara alet edildi. İnsanların afetler karrşısındaki çaresizliği sömürüldü” dedi.

eyüp muhcu

Güvensiz yapılar ödüllendirildi
TOKİ'nin öncülük ettiği bu süreçte afete karşı güvenli olmayan dere yatakları kıyı alanları, tarım arazilerine binlerce yapının yapılmasının sağlandığını söyleyen Muhcu, “Yapı Denetim Yasası kapsamında yapı denetimi adeta ortadan kaldırıldı. Daha hızlı ve rantı yüksek bir yapılaşma temel politika haline geldi. Bu koşullarda afetlere karşı olmayan yapı dokusunun iyileştirilmesi gerekirken tam tersine yeni yapı alanlarının afetleri davet ettiği belgelendi. Van'da yaşanan depremde yeni yapılan TOKİ konutlarının zarar görmesi, Samsun Canikli'de TOKİ'ye ait Kuzey Yıldızı konutlarının su altında kalması ve 13 insanın yaşamını yitirmesi yapılan altyapı yatırımları sorunların kaynağı olmaya başladı. Ordu'da yeni yapılan köprülerin yıkılması. Osmanlı ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki eserlerin sapasağlam kalması yeni sürecin aslında fotoğrafını ortaya koymaktadır. İmar Barışı adı altında deprem ve afetlere karşı sağlıklı kentler yapılmasından uzaklaşıldı. İmar Affı ile depreme karşı güvensiz yapılar ödüllendirilerek iskâna bağlanması öngörüldü. Yapılması gereken pek çok işin yapılmayacağı ve tersine bu tür yapı stoklarının varlıklarının sürdürüleceği bir devlet politikası haline geldi. Kamu ve toplum yararına yönetim ve organizasyonların hayata geçirilmesi gerekir” ifadesini kullandı.

esin hacıalioğlu

Araştırmalar kağıt üstünde
Hükûmetin her şeyi Allah'a havale ettiğini ülkenin de deprem konusunda işinin Allah'a kaldığını söyleyen CHP İBB Meclis Üyesi Esin Hacıalioğlu ise “Bununla ilgili geçtiğimiz yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) İstanbul'un depreme hazır olup olmadığını öğrenmek için bir önerge verdik. Sonra İBB bizden süre istedi soruları sorun cevaplayalım dedi. İki ay sonra bir şey yapmadıklarını beyan ettiler. Sundukları şeyler afaki idi. Deprem gerçeği ile hiçbir şey yapılmadığını biliyoruz. İmar Barışı iyi niyetle yapılmış gibi gözükse de mülk sahibi yaşadığı yerin depreme dayanıklı olduğunu beyan ederse kabul edilecek deniliyor. Teknik rapor almadan kişililerin beyanına bırakıyor. Teknik rapor almadan bu işler oluyor. Böyle bir durumda insanlar binam çürük deyip imar barışına gitmez. Riskini evde oturana bırakıyor. İstanbul'da dolgu alanlar üzerinde mitingler yapılıyor. Dolgu alanlar için bir şey yapmadılar. Deprem toplanma alanları ve iletişim altyapısının sağlanmadığını gördük. Araştırmalar kağıt üstünde. Ders alınmadı. Mevcut hükûmet artık herşeyi Allah'a bağlıyor. İşimiz Allah'a kaldı diyorum ben deprem konusunda” diye konuştu.

tayfun kahraman

Tablo daha da kötüye gitti
Kırılgan kent dokusunun yenilenmediğini söyleyen Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, “Geçen 19 seneden bu yana yaşanılanlardan ders almadığımız ortada. Deprem toplanma alanları ortadan kaldırılmış vaziyette. Aksine bu alanların satışları gerçekleştirildi. Toplanma alanları, sadece deprem durumunda değil, diğer afetlerde de toplanma alanları olarak belirlenmişti. Bu alanlar boş alanlardı. İstanbul'un yeşil alanlarıydı. Arazilerin satılmasıyla, İstanbul'un kaçış noktaları da tıkanmış oldu. Kırılgan kent dokusu yenileceğine tablonun daha da kötüye gittiğini gördük. Özellikle konut stoklarının yenilenmesi gerekir. Bunun yenilenirken de hem vatandaşın mağdur edilmemesi hem de afetlere karşı doğa korunarak önlem alınmalı” şeklinde konuştu.