İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Depremi konuşmaya zorlamayın

Depremi konuşmaya zorlamayın

Türkiye’yi en çok etkileyen doğal afetlerin başında gelen depremin toplumsal travmalara neden olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Tuba Yıldırım Üstünel, “Travma sonrası korku, kaygı, güven kaybı, şok, yas, üzüntü, evham, öfke, boşluk hissi, reddediş ve çaresizliktir gibi duygular ortaya çıkabilir. Deprem sürecini yaşayan kişi, konuşmak istemiyorsa buna zorlanmamalıdır” dedi

Emsey Hospital’den Uzman Psikolog Tuba Yıldırım Üstünel, “Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde dikkat ve konsantrasyon güçlükleri, korku, sık sık yaşanan olayı düşünme, donukluk, hissizlik, uyuşukluk, uyku sorunları, yaşanan olayı rüyada görme, üzüntü ve öfke gibi tepkiler görülebilir. Bunlar genellikle travma sonrası ilk günlerde ortaya çıkar. Bu kişilere yaşadıklarını ve duygularını rahatça anlatma olanağı tanınmalı, ulaşabildiği yakınlarının yardımını istemesi için cesaretlendirilmelidir. Deprem sürecini yaşayan kişi, konuşmak istemiyorsa buna zorlanmamalıdır” diye konuştu.

Farklı tepkiler verebilirler
Üstünel, deprem sonrası travma yaşayan kişilere nasıl yaklaşılması gerektiğine ilişkin şunları söyledi: “İnsanların gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmasından, ilk yaraların sarılmasından sonra yaşanan olayın kabullenilmesi ve anlamlandırılması önemlidir. Olayı yaşayanlara bilgiler doğru olarak aktarmalı, güvenleri kırılmamalıdır. Deprem sonrası, travma yaşayan kişinin yaşadıklarını ve duygularını paylaşması kişinin büyük ölçüde rahatlamasını sağlayabilir. Kişi anlatmak isterse dinlemeli, iyi hissetmesi sağlanmalıdır. Bununla birlikte konuşmak istemeyen kişiler zorlanmamalı, istediklerinde konuşabilecekleri belirtilmelidir. Deprem sonrası ağır travmalar yaşanabilir ve bazen olayı yaşayan kişiler büyük tepkiler verebilir. Bu tepkilere karşı sabırlı olunmalı, sevgiyle yaklaşmaya özen gösterilmelidir. Depremzedelerin aileleri ve yakınları ile iletişimlerinin sağlanması konusunda yardımcı olunmalıdır. İletişim sürecinde duygularını bastırmalarına sebep olacak yorumlar yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu süreçte kişilerin umutlarını zedeleyecek olumsuz konuşmalardan kaçınılmalıdır.”

Oyun imkanı tanınmalı
Çocuklara yaklaşımın da çok önemli olduğuna dikkat çeken Üstünel, “Sosyal medyada yer alan görüntüleri ve haberleri görmelerine engel olunmalıdır. Çocukların deprem hakkında sordukları sorular duymazdan gelinmemeli, anlayabilecekleri dilde, korkutucu olmayan şekilde cevaplandırılmalıdır. Soruları yanıtlarken gerçekçi olunmalı ancak çocukları ürkütecek cevaplardan kaçınılmalıdır. Deprem hakkında korkularını anlatmalarına izin verilmeli, duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için desteklenmelidir. Güven veren ortamlarda, güvendikleri kişilerle birlikte olması sağlanmalıdır. Endişelerini ve korkularını azaltmak için çocuklara oyun imkânı tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.

DHA