İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem DEVA Partisi'nden Savunma Yürüyüşü'ne destek

DEVA Partisi'nden Savunma Yürüyüşü'ne destek

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Savunma Yürüyüşü'ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Yeneroğlu'nun açıklaması şöyle:

"Her ne kadar içeriği henüz belirli olmasa da gündemdeki konular dikkate alındığında, kanun hazırlığının toplumsal bir ihtiyacı karşılamaktan uzak, aksine baroların varlığından rahatsız olan bir anlayışla hazırlandığı açıktır. 

Kurulmak istenen çoklu baro sistemi, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde eşi benzeri olmayan, birçok olumsuzluğu bünyesinde barındıran bir sistemdir. Öncelikle illerde çoklu baro kurulması, baroların taraf tutmasının ve siyasallaşmasının önünü açacaktır. Ne yazık ki böyle bir durum, baroların insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmalarını engelleyecektir. 

İkinci olarak, avukatlığın kamu hizmetinin bütünsellik ilkesi gereği layıkıyla uygulanması engellenecektir. Bu durum ise; avukatların görevlerini yapamaz hale gelmesi, savunma haklarının engellenmesi, yargının bağımsızlığının zayıflatılması ve avukatlık mesleğinin kamu görevi niteliğinden uzaklaşması gibi sonuçlar doğuracaktır. 

Son olarak ise sistem, hâkim ve savcıların avukatların barolarına göre karar verebilmesinin, vatandaşların ise barosuna göre avukatı tercih etmesinin önünü açacaktır. Böylesi bir sonuç açıkça anayasada düzenlenen eşitlik ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve yargı bağımsızlığına aykırı olacaktır. 

Kuşkusuz barolar ve tüm avukatları ilgilendiren önemli bir düzenleme hazırlığının tüm baroların ve sivil toplumun temsilcilerinin katılımı ile yapılan görüşmeler sonucu şeffaf ve tarafsız bir şekilde varılan mutabakatla yapılması gerekir. 

Ayrıca salgın hastalık nedeniyle aylarca büroları açık olmayan, devlet tarafından destek alamayan ve maddi anlamda ciddi sıkıntılar yaşayan avukatları böylesi bir dayatma kanun teklif hazırlığı ile uğraştırmak da vicdanen rahatsız edicidir. 

Diğer taraftan, ne yazık ki, Baro Başkanları Ankara’ya girişlerinde engellenerek orantısız polis müdahalesine maruz kalmışlardır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının anayasal bir hak olduğu unutulmamalıdır. Yargının asli unsuru olan avukatların sadece anayasal bir haklarını kullanmak istedikleri için polis müdahalesi ve şiddetine maruz kaldığı bir ortamdan ciddi endişe duyuyoruz.

Türkiye’nin hukuk devleti ve insan haklarına müdahaleler bakımından geçirmekte olduğu ciddi kriz; ancak hep birlikte yapılan mücadele ve dayanışma ile çözülecektir. Bu inançla, avukatların ve Baroların baskı altında olmadan; mesleklerini özgürce icra etmesi, bağımsız ve tarafsız yargı ve savunma hakkı için yapılan Savunma Yürüyüşü’nde Baroların ve avukatların yanlarında olduğumuzu ve avukatlara yönelik polis şiddetini kınadığımızı belirtmek isteriz."