İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Dünya sarsılıyor! Rusya’daki depremin Türkiye’ye yansıması olur mu?

Dünya sarsılıyor! Rusya’daki depremin Türkiye’ye yansıması olur mu?

Rusya’nın Kamçatka Yarımadası’nda meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de endişeye neden oldu. Pasifik Okyanusu'nda tsunami riski oluşturmasının yanı sıra, depremin Türkiye üzerindeki olası etkileri de tartışma konusu oldu. Türk deprem bilimcilerden konuya ilişkin önemli değerlendirmeler geldi.

Prof. Dr. Ahmet Ercan: “Tüm Dünya Sarsılıyor”

Depremi değerlendiren Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, sarsıntının oluştuğu bölgenin iki kıtanın çarpışma kuşağı olduğuna dikkat çekti. Ercan, "Yerin iç yapısında büyük bir sıkışma ve büzülme yaşanıyor. Muhtemelen bir kıtasal levha diğerinin altına Pasifik Okyanusu içinde itilmiş durumda. Bu da yer kabuğunun biçimini değiştirdi. 8.8’lik bir deprem, son yılların değil, dünya tarihinin de en büyüklerinden biridir. Şu anda yeryüzünün tamamı bu sarsıntıyı algılıyor. Tüm jeofizik gözlem istasyonları bunu kaydetti," ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Osman Bektaş: “Türkiye’deki Faylar Tetiklenebilir”

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş ise daha somut bir tehlikeye işaret etti. Bektaş, 20 Temmuz 2025’te yaşanan 7.4 büyüklüğündeki depremin bu büyük depremin öncüsü olabileceğini belirtti.

Ayrıca Bektaş, “Bu bölgedeki fay, 1952 yılında da 9 büyüklüğünde bir deprem üretmişti. Şimdi oluşan şok dalgaları, dinamik stres transferiyle Türkiye’deki depreme hazır fay hatlarını 1-2 saat içinde etkileyebilir. Bu stres dalgaları zamanla derin katmanlara da yayılabilir ve viskoelastik etkiyle yeni depremleri tetikleyebilir,” uyarısında bulundu.

Türkiye İçin Risk Ne Düzeyde?

Uzmanlar, Türkiye'nin doğrudan risk altında olmadığını, ancak uzak mesafeli büyük depremlerin tetikleyici rolü olabileceğini vurguluyor. Özellikle deprem stresinin zaten birikmiş olduğu aktif fay bölgeleri için, dikkatli bir takip ve analiz süreci gerektiği ifade ediliyor.

Jeofizik Dalgalanma Küresel Etkili Olabilir

Kamçatka’daki sarsıntı, dünyanın jeolojik olarak nasıl birbirine bağlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Depremin büyüklüğü nedeniyle sadece bölgesel değil, küresel düzeyde jeofizik etkiler yaratabileceği, gözlem istasyonları tarafından da doğrulandı. Türkiye'deki uzmanlar, bu tür büyük depremlerin yaratabileceği tetiklenmelere karşı yetkililerin ve halkın dikkatli olması gerektiği uyarısında bulundu.