Yeni eğitim-öğretim yılı başlarken Gazze’de eğitimin çöküşüne dikkat çekildi
Yeni eğitim-öğretim yılı dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Şehitkamil İlçe Başkanı Abdurrahman Örnek, Gazze’de devam eden insanlık dramına dikkat çekerek, bölgede üç yıldır okulların açılamadığını vurguladı.
Örnek, “7 Ekim 2023’ten bu yana 13 bin 500 öğrenci hayatını kaybetti. 785 bin öğrenci eğitimden mahrum. İnsanlık, bu vahşet karşısında Gazze’nin çocukları için de sınıfta kaldı” ifadelerini kullandı.
“Gazze’de 3 yıldır eğitim yok: İnsanlık çocukların sesine kulak vermeli”
Yeni eğitim yılına girerken, dünyanın dört bir yanında öğrenciler sınıflarına dönerken Gazze’de eğitimin tamamen çöktüğünü belirten Abdurrahman Örnek, şu bilgileri paylaştı:
“Gazze’de okullar üçüncü yılında da açılamadı. 7 Ekim 2023’ten bu yana 13 bin 500 öğrenci hayatını kaybetti, 830 eğitimci yaşamını yitirdi. 785 bin öğrenci ve 25 bin öğretmen eğitimden mahrum kaldı. Eğitim kurumlarının yüzde 95’i hasar gördü. Bu tablo sadece Gazze’nin değil, insanlığın da trajedisidir.”

“Empati eğitimi” önerisi: Mektuplar, şiirler, dayanışma mesajları
Eğitim-Bir-Sen Şehitkamil İlçe Başkanı Örnek, bu yıl Türkiye’de 20 milyona yakın öğrencinin ders başı yapacağını hatırlatarak, Gazze’deki çocuklarla empati kurulması gerektiğini vurguladı:
“Ülkemizde bu yıl 1 milyonu aşkın öğretmen ve 20 milyon öğrenci okullarına dönerken, Gazze’de çocuklar karanlığa mahkûm edilmiş durumda. Bu yıl, okullarımızda empati eğitimi ile Gazzeli çocukların yaşadığı duyguları anlamaya yönelik etkinlikler yapılabilir. Mektuplaşma, şiir çalışmaları gibi yollarla öğrencilerimizin küresel farkındalığı artırılabilir.”
Zorunlu eğitim sistemi tartışmaya açılmalı: 2+2 formülü gündemde
Açıklamasında Türkiye’deki eğitim politikalarına da değinen Örnek, 2012’den bu yana uygulanan 12 yıllık “4+4+4” sisteminin revize edilmesi gerektiğini söyledi. Eğitim-Bir-Sen’in saha araştırmalarına atıf yapan Örnek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yaptığımız geniş katılımlı kamuoyu araştırmasında, zorunlu eğitimin son 4 yılının ‘2 yıl zorunlu, 2 yıl isteğe bağlı’ ya da ‘3 yıl zorunlu, 1 yıl isteğe bağlı’ gibi modellerle yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşü öne çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm paydaşların bu önerileri dikkate alması gerektiğine inanıyoruz.”
Yeni eğitim döneminde üniforma zorunluluğu ve pedagojik etkileri
Bu yıl eğitim sistemine dair dikkat çeken değişikliklerden birinin serbest kıyafet uygulamasının sona ermesi olduğunu hatırlatan Örnek, bu kararın hem pedagojik hem sosyoekonomik açıdan olumlu bir adım olduğunu vurguladı:
“Aynı kıyafetin dört yıl boyunca giyilebilecek olması, veliler üzerindeki maddi yükü azaltırken, okul kimliğinin yeniden oluşmasına da katkı sunacaktır. Kıyafetler üzerinden yaşanan ayrımcılık ve markalaşma baskısı da böylece önlenmiş olacak.”
Norm fazlası öğretmen atamaları yeniden gözden geçirilmeli
Yaz dönemi boyunca uygulanan öğretmen atama sürecinde bazı aksaklıkların yaşandığını dile getiren Örnek, özellikle resen atamaların yarattığı mağduriyetlere dikkat çekti:
“Çok uzak mesafelere, ulaşım imkânı dahi olmayan bölgelere yapılan resen atamalar büyük tepki doğurdu. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde bu atamaların gözden geçirileceği, ilçe gruplarının yeniden değerlendirileceği belirtildi. Rızaya dayalı çözümler üretilmeli, ailelerin parçalanmasına neden olan uygulamalar son bulmalıdır.”
“Güleryüzlü bir eğitim yılı diliyoruz”
Açıklamasının sonunda tüm eğitim camiasına seslenen Abdurrahman Örnek, 2025–2026 eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını temenni ederek şu mesajı verdi:
“Öğrencisi, öğretmeni, velisi ve idarecisiyle birbirini anlayan, destekleyen, birlikte üreten bir eğitim iklimi diliyoruz. Gaziantep’ten ülkemize ve dünyaya umut ve birliktelik mesajı yayılsın.”