İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Ekrem İmamoğlu: Cumhurbaşkanı bizi kıskanıyor!

Ekrem İmamoğlu: Cumhurbaşkanı bizi kıskanıyor!

İBB iştiraki Şehir Hatları A.Ş., tarihi Haliç Tersanesi’nin 567’nci kuruluş yıldönümünde, 5 elektrikli deniz taksiyi suya indirdi. Düzenlenen törende konuşan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Birbirlerinin gözlerini oyacak noktadaydılar, çıktı, ‘Benim oğlum gibidir’ dedi. Oğluna sahip çık” açıklamasına cevap verdi. İmamoğlu, “Kendi ailesi içerisinde bu birliği ve bütünlüğü kaybetmiş ki o alanda bile bizi kıskanıyor” diye konuştu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Şehir Hatları A.Ş., “İstanbul denizinin karbonsuzlaştırılması” projesi kapsamında elektrikli deniz taksi üretti. Mevcut deniz taksilere oranla yakıt tüketiminde yüzde 25 azalma sağlayacak yeni nesil araçlar için, Tarihi Haliç Tersanesi’nin 567’nci yıl kutlamaları haftasında, tanıtım toplantısı düzenlendi. 5 elektrikli teknenin denize indirildiği törenin sonunda, Haliç Tersanesi’nin 567’nci kuruluş yıldönümü anısına; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iştiraklerden sorumlu İBB Başkan Danışmanı Ertan Yıldız ve Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş tarafından pasta kesildi. Tersanedeki bir atölyede düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan İmamoğlu, “1455’te başlayan bir süreç, muhteşem bir tarihi alanın içerisinde olmak, gerçekten özel bir durum. Dünyanın yaşayan en eski tersanesi, 567 yıldır dimdik ayakta. Bunu korumak, muhafaza etmek, geleceğe taşımak önemli. Fatih Sultan Mehmet Han’dan bugüne hem zamana direndi hem de bazen bir takım rant düşüncelerine karşı kendini korudu, muhafaza etti. Bazen de çok duyarlı, titiz insanların katkılarıyla ayakta durdu” dedi.


Bizde ayrı gayrı yok

İmamoğlu, etkinliğin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İmamoğlu'nu kast ederek, “Bay Kemal oğluna sahip çık, kendisine başka ebeveynler arıyor” sözleri hatırlatılan İmanoğlu, “Bizde ayrı gayrı yok. Sayın Kılıçdaroğlu, bizim ailemizin lideri. Dolayısıyla, eğer ona bir laf edilmişse, ona bizim de cevap verme hakkımız vardır. Zira bahsettiği kavramın içinde ben de varım. Tabii bizim bir aile oluşumuza, kuvvetli bağlarla birbirine sarılıyor olmamıza bu kadar ilgi göstermesi, garip. Demek ki, kendi ailesi içerisinde bu birliği ve bütünlüğü kaybetmiş ki, o alanda bile bizi kıskanıyor. Yani bu kıskançlığı o kadar büyümüş ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın, gözü hiçbir şey görmeyecek hale geldi diyebilirim. Ama biz, çok sıkı bağlara sahibiz. Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak, Genel Başkanımla benim aramdaki ilişkiyi, Genel Başkan’ın bir ‘baba-oğul ilişkisi’ diye tariflemesi, muhteşem bir duygu. Bunu bir tek babam kıskanır diye düşündüm. Hani babam der ki, ‘Ya nasıl böyle bir şey der benim oğluma.’ Ama babam da kıskanmaz. Babam da gurur duyar oğluna böyle bir duygu besleyen Genel Başkanı olmasından. Fakat görüyorum ki, kıskançlık duygusu Sayın Cumhurbaşkanı'nda yüksek” ifadelerini kullandı.


Kıskançlığınız büyüyor

“Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunmak istiyorum: İstanbul'u devraldık, kıskançlığınız, tavan yaptı” diyen İmamoğlu, “Her hamlemizde kıskançlığınız büyüyor. Ve bu kıskançlıkla yapılan hamleleriniz, saldırılarınız, bize müdahaleleriniz şimdi hukuk eliyle derece yükseltti. Görevden alıkonulmak istenen, görevden alınmak istenen dil ile bir nevi tehdit edilen bir pozisyonda kalmamız sağlanmaya çalışılıyor. Bunların hiçbiri bir kere bizi korkutmaz. İstiklal Marşı'mızın o ilk kelimesi, ‘Korkma’yla başlar. Ben her zaman söylüyorum; biz asla korkmayız. Ama kendilerine şunu tavsiye ediyorum: Ben neredeyim şu anda? Kasımpaşa'dayım. Yani bugün 567’nci yılını tersanemizin kutladık. Kasımpaşa, önemli bir yerdir. Yiğit delikanlıların olduğu bir semttir ve mertçe mücadele için hayatını ortaya koyan insanlar vardır” açıklamasını yaptı.


Kendine yakışanı yapsın

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı mertçe mücadeleye davet eden İmamoğlu, “Yani bizim bu büyük ailemizden, bu büyük takımımızdan, bu büyük muhalefet cephesinin oluşumundan insan eksiltmeye çalışmasın. İnsan eksiltmeye değil, mertçe mücadeleye davet ediyorum. Bu elinizdeki devlet gücünü kullanarak, insanları sindirme kavramından uzaklaşsınlar. Bunu da bir tek kendileri yapabilir. Lütfen yapsın. Bu işin yanlış olduğunu, bu işin doğru bir karar olmadığını çıkıp açıklamasını bekliyorum. Bu işin istinaftan dönmesinin şart olduğunu çıkıp açıklamasını bekliyorum. Bunu yaparsa, kendine yakışanı yapmış olur. Bıraksın bizim baba-oğul ilişkimizi. Kıskandığının farkındayım. Kıskanmaya devam etsin. Biz daha çok sarılacağız birbirimize. Ama bu mertliği bekliyorum ben” diye konuştu. İmamoğlu, kendisine adaylıkla ilgili yönetlilen bir soru üzerine de "Tek başına bir oyun izlemeye alıştığınız için takım oyunundan uzaklaştınız. Takım oyunundan, oyuna girecek oyuncudan, teknik direktörden bahsediyorum. Millet yıllardır tek kişilik oyun görüyor. Ben diyorum ki takım oyuncusuyum, oyun oynayabilecek kişilerden biriyim. Beni daha sahaya giderken yolda sakatlamaya çalışıyorlar. Ben CHP'liyim, her CHP'linin ailesinin lideri olan sayın Kılıçdaroğlu adaydır" ifadelerini kullandı.

MOBESE MESELESİNİ TAKİP EDECEĞİM

Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun “Karar siyaseten yanlış demek, hukuk devletinde olmaz. İstinaf ve Yargıtay onadığı anda görevden alırım” açıklamalarına da değindi.

“Düşünsenize, tekil şahıs kipini kullanıyor; ‘Alırım.” ‘Görevden alırım’, ‘Yaparım, ederim…’ Yahu gidip çay içecek kahvehane bulamayacak İçişleri Bakanı” tepkisini gösteren İmamoğlu, “Ne Gaziosmanpaşa'da bulabilecek ne de Of'ta bulabilecek. Bu kibirli, bu hani haddini aşan, makamı. Bakın biz makama geldik değil mi? Ben, makama bir şeyler katmaya gayret ediyorum. İstanbullulara hizmet etmeye gayret ediyorum. Onlar ise makamdan güç alan şahsiyetler. YSK Başkanı, İçişleri Bakanı… Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakın, en az konuşan makamlardır. Çünkü bunlar gerçekten kutsaldır. Çok önemlidir. İçişleri Bakanı'nın yönetimi hattına bakın; güvenliğiniz, 7/24 yaşam koşullarınızın emanet edildiği alanlardır. Saygı, minnet duyuyorum, jandarmamızın önünde, polisimizin önünde, şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ama bu dil, o alana yakışmayan bir dil. Yani benim peşimden MOBESE'leri izleyen bir göz, başka ne der işte? Böyle bir akıl. Ben MOBESE işini bıraktım zannetmezsin. Ben, MOBESE meselesini hayatta var olduğum sürece takip edeceğim. Çünkü, bugün yaptıkları da aslında bir nevi MOBESE sürecinin basına aktarılması gibi bir süreç” açıklamasında bulundu.