CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında siyasi yasak ve hapis cezası verilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Eyüpsultan Ağaçlı’da “Dr.Mustafa Kemal Gavuzoğlu ve Bedriye Gavuzoğlu Vakfı Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi”nin temel atma törenine katıldı. Konuşmasına, “Biz, çok güzel bir aileyiz” sözleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, “Her ortamda demokrasiyi, adaleti savunuruz. Varsa bir eksiğimiz, dayanışma içinde gidermeye çalışırız. Vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmayız Kentin rant yarattığını hepimiz biliriz. Kentte yaşıyorsanız, o kentin bir rantı vardır. Ama bizim ailemizin temel hedefi; o rant, o kentte yaşayanlarındır. Birilerinin değildir. Bir grubun değildir. Bir çıkar odağının değildir. O kentte yaşayan bütün insanlarındır. İstanbul'u da böyle düşündüğümüzde, diyorlardı ki; ‘İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder.’ Hala içlerine sindirememişler. Hala ‘Nasıl İstanbul'u kaybettik’; bunun acısını yaşıyorlar. Ve intikam almaya çalışıyorlar. Ön sırada otururken, bir tarafımda İl Başkanımız, bir tarafımızda Büyükşehir Belediye Başkanımız var. İkisine de siyasi yasak getirmek istiyorlar. Ekrem Başkan konuşurken, düşündüm. Niçin? Hangi gerekçeyle? Bana akıllı bir gerekçe söylesinler. Akıllı bir gerekçe” dedi.
Ranta doymadılar
“Bir ülkenin yöneticileri, o ülkeyi yaşanamaz hale getirirlerse, bize düşen büyük bir sorumluluk var: Halkı aydınlatmak” diyen Kılıçdaroğlu, “Ama siz yargıyı etkiliyorsanız, bize düşen görev, demokrasiyi yeniden inşa etmek. Milletin seçtiği milletvekillerimiz, hapse atıldı. Biz, bunun mücadelesini verdik, hepsi beraat etti. Ama bugün hala başka düşünen insanların cezalandırılmak istendiği bir ortam var. Hala İstanbul'u nasıl kaybettiklerinin acısını yaşıyorlar. İstanbul'u kaybetmenin acısını, hala yüreklerinde hissediyorlar. İstanbul'un rantına doymadılar. Bu kadar harama tamah eden bir anlayış nasıl olur da iktidar olabilir, aklım almıyor. Bizler hep birlikte bunun mücadelesini yapacağız” ifadelerini kullandı.
İyileri tenzih ediyorum
Kılıçdaroğlu'nun ardından konuşan Ekrem İmamoğlu ise “Bizim ülkemizde bazen hiçbir başarı cezasız kalmaz; böyle bir bakış açısı da var. Ben de bana verilen bu anlamsız ve hukuksuz cezayı, başarımın ödülü olarak görüyorum. İsraf düzenlerine son vermenin, onları çok kızdırdığını biliyorum. Aynı zamanda İstanbul'un itibar görmemesi gereken, tam aksine tedbirli olmanız gereken bazı kurumlarına itibarlı davranan dönemin bittiğine de çok üzüldüklerini biliyorum. İşte o kurumlar, bir hafta on gündür konuştuğumuz o ayıpları, bize yaşatan kurum ve kuruluşlar. Yani bir çocuğumuzun yaşadığı istismardan tutun da farklı, edepsiz, ahlaksız birtakım işlemlerin paydaşı olan bazı kurum, kuruluşları çevremizden uzak tuttuk. İyileri tenzih ediyorum. Sosyal yardım ve destekleri inanılmaz ölçüde artırmış olmamız ve plansızlıktan, bir avuç insanı kayırma duygusundan, iş yapma duygusunu unuttukları bir dönemden böylesi bir döneme dönüşmek, tabii ki onları çok kızdırdı ve bizi cezalandırmak istiyorlar” dedi.
İşimizin başındayız
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasının sonunda, “Dünyaya kafa tutmak, yargıcın gömleğini giyerek ya da elbisesini giyerek, insanları alt etmeye çalışmakla olmaz” dedi. İmamoğlu, “Dünyaya kafa tutmak, akılla ve bilimle olur. Bu şehirden tekrar ifade ediyorum: Bu millet hakkını yedirmeyeceği gibi, namertle mertliğin ne olduğunu da önümüzdeki süreçte hep beraber, ülkemizde milletimize, Genel Başkanımız ve altılı masada bulunan diğer siyasi liderlerle beraber, hep birlikte tekrar ispatını göstereceğiz ve mertlerin kazandığı namertlerin kaybettiği, 86 milyon insanımızın da kazandığı bir dönemi yaşatacağız. Allah, kimseye itibar kaybı yaşatmasın. Allah, herkese yaptığı işlerle, güzel duygularla, alnı açık, başı dik, milletinin arasında gezmeyi nasip etsin. Ben, görevimi yaparken, ‘Allah'ım beni ne olur aileme mahcup etme, milletimize mahcup etme’ diye dua ederim. Çünkü insan, başını öne eğdirecek bir iş yaptığı zaman, cümleler boğazına düğümlenir. Allah'ıma şükür, Genel Başkanımızın huzurunda, ilk günkü gibi, bugün de başım dik, alnım açık, göğsümü gere gere söylüyorum. Şunu ifade ediyorum hepinizin huzurunda: 2023 yılı çok güzel olacak. Çok çalışacağız. İstanbul'dan işimizi yapmaya devam edeceğiz. İşimizin başındayız. Ve göreceksiniz, memleketimiz adına 2023, bayram gibi bir yıl olacak” diye konuştu.

HAKKIMI YEDİRMEM
“Aslında o kötü akıllarını ve kötü zihinlerini kötülük dolu kalplerini, ‘Binali Bey'e mi oy vereceksiniz, Sisi'ye mi oy vereceksiniz’ diye meydanlarda bağırdıklarında anlamak gerekiyordu” diyen İmamoğlu, “Ben, bu memleketin bir evladıyım. Allah'ını seversen, Sisi'ne biz ne? Yani bunu diline dolayan bir akıl, memleketin bir köyünde doğmuş ve bu güzel Cumhuriyet onu eğitmiş, İstanbul'a Belediye Başkanı yapmış bir memleket evladına, Karadeniz'in Trabzon ilinin Akçaabat ilçesinin, eski adı Zanane, yeni adı Cevizli Köyü'nde doğmuş bir adama bunu diyen akıldan, başka bir maharet bekleyemezsiniz. Çok net ifade ediyorum. Birkaç kelime önemli. Bir tanesi, ‘Hak yememek ve hakkını yedirmemek.’ İlk gündeki gibi, burada başta Genel Başkanımız ve bütün konukların huzurunda, bütün vatandaşlarımızın huzurunda ve bizi izleyen 16 milyon İstanbullunun ve 86 milyon vatandaşımızın huzurunda ifade edeyim ki: Hiç kimsenin hakkını yemedim, hakkımı da yedirmeyeceğim. Bunun altını çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı.