Ekrem İmamoğlu, kamuoyunda "ahmak davası" olarak bilinen davada aldığı 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve beraberinde gelen siyasi yasak kararını bir üst mahkemeye taşımıştı. Ancak İstinaf Mahkemesi, bu başvuruyu reddederek yerel mahkemenin kararını tüm yönleriyle onayladı.
Söz konusu dava, 2019 yerel seçimlerinin ardından yaşanan siyasi tartışmaların bir uzantısı olarak gündeme gelmişti. İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davada, "kamu görevlisine alenen hakaret" suçlamasıyla mahkûm edildiği karar, artık sadece siyasi bir krizin değil, hukuki bir dönüm noktasının da simgesi haline geldi.
siyasi yasak kararı sadece bir ceza değil, bir sürecin başlangıcı olabilir
TCK 53. maddesi kapsamında verilen karar, sadece bir hapis cezasını değil; aynı zamanda temel siyasal haklardan mahrum kalma durumunu da beraberinde getiriyor. Bu, İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından kritik bir gelişme olarak görülüyor.
Siyasi yasak, herhangi bir partiye üyelikten cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar birçok alanı kapsarken, kararın Yargıtay sürecinden geçmesi bekleniyor.
İmamoğlu'nun avukatları ise sürece ilişkin ilk tepkilerini verdi. Av. Kemal Bolat yaptığı açıklamada, “Karar bize henüz tebliğ edilmedi. Ancak Yargıtay yolu açık. Bu kararı temyiz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, davanın henüz sona ermediğini, ancak siyasi risklerin büyüdüğünü gözler önüne seriyor. Özellikle 2028 seçimlerine giden süreçte İmamoğlu’nun durumu, Türkiye’de muhalefet dengeleri açısından belirleyici bir etki yaratabilir.