Suç duyurularının dayandığı gerekçeler arasında, söz konusu yayın ve paylaşımların "masumiyet karinesine aykırı" ve "yönlendirici" olduğu öne sürüldü. Ancak, gözaltına alınmasının ardından ortaya çıkan belge ve delillerin ağırlığı, kamuoyunun ve yargı organlarının dikkatini çekmiş durumda.
Bu süreçte yapılan yayınlar, kamu yararını gözeten gazetecilik faaliyetleri olarak değerlendirilirken; suç duyuruları ise eleştiri ve bilgi verme hakkının kısıtlanması yönünde bir baskı aracı olarak görülüyor.
KAMUOYUNUN BEKLENTİSİ
Toplumun geniş kesimlerinin beklentisi, yolsuzluk iddialarının siyasi tartışmalarla gölgelenmeden, somut ve adil biçimde yargı önünde netleşmesidir. Hiçbir makam ya da kişi, adalet karşısında ayrıcalıklı değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, güçlenen kurumsal yapısıyla hukukun herkese eşit şekilde uygulanmasını sağlamaktadır.
İstanbul’daki soruşturma süreci, sadece bir adli dosya olmanın ötesinde, demokrasinin, şeffaflığın ve kamu yönetiminde hesap verebilirliğin test edildiği bir alan hâline gelmiştir. Sürecin tüm yönleriyle takipçisi olmaya devam edeceğiz.