İstanbul
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Erdoğan: Mehmet Akif, milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir

Erdoğan: Mehmet Akif, milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı'nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı'nda konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Terör örgütlerine karşı yurtiçinde ve yurtdışında destan yazan kahraman ordumuzun, güvenlik görevlilerimizin her birine Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.  Mevlam bizleri şehitlerimizin kutlu yolundan, gazilerin yoldaşlığından ayırmasın.

Bu topraklar nice söz üstadını yetiştirerek tüm insanlığa armağan etmiştir. Mısralarında bazen aşkı, bazen hüznü, bazen birliği, kardeşliği, vatan sevgisini dile getiren bu köklü geleneğin ... temsilcisi hiç şüphesiz Mehmet Akif Ersoy'dur.

"MEHMET EKİF MİLLETİMİZİN KALBİNDE TAHT KURMUŞ BİR KARAKTER ABİDESİDİR"

Merhum Akif inandığı gibi yaşamış, çilesini çekmediği hiçbir fikre eserlerinde yer vermemiştir. O, eserleri, vaazları, makaleleri, mücadeleci kişiliğiyle milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir.

Mehmet Akif, Gazi Mustafa Kemal tarafından Milli Mücadele'ye katılmaya çağrılan ilk şairdir. Kendisi Gazi'nin davetine anında icap etmiş, Ankara'ya gelmiştir.

Akif müstemleke aydınlarına karşı bu toprakların sesi olmuş sembol bir şahsiyettir. Akif, gerektiğinde kalemiyle, gerektiğinde kelamıyla, gerektiğinde de mavzeriyle vatanını savunan istiklal aşığı bir insandır.

"YILLARCA SÜRGÜN HAYATI YAŞADIĞI HALDE MİLLETİNE HİÇBİR ZAMAN KÜSMEDİ"

Yoklukla boğuştuğu dönemlerde bile arkadaşlarına 'Memlekete hizmet edin' tavsiyesinde bulunan hakiki bir vatanseverdir. Yıllarca Mısır'da yoksulluk içinde gönüllü sürgün hayatı yaşadığı halde ülkesine ve milletine hiçbir zaman küsmemiştir. Akif'e göre, kendisine ne yapılırsa yapılsın, umudun, kurtuluşun membaı burası, yani Türkiye'dir.

Kendisi, insani hasretler bakımından da müstesna bir şahsiyettir; cömerttir, fakir ve yoksullara karşı hassasiyeti üst düzeydedir. İstiklal Marşı dolayısıyla kendisine zorla verilen ödülü giyecek bir paltosu olmamasına rağmen bağışlamıştır. Doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmemiştir, dürüsttür. Verdiği sözü adeta ölümüne yerine getirmeye çalışır.

"DÜRÜSTLÜK TİMSALİDİR"

Mehmet Akif, sadece günlük hayatında değil, eserlerinde de özü ile sözü, yazdıklarıyla yaşantısı arasında tezat bulunmayan bir dürüstlük timsalidir. Tam anlamıyla miskinlik, atalet ve karamsarlık düşmanıdır. Nitekim şu şiiri adeta bunun sembolleşmiş halidir: Allah'a dayandım diye...

4 DİLİ ANADİLİ GİBİ KONUŞAN HAKİKİ BİR MÜNEVVERDİR

Tevekkülle ataleti kesin hatlarla ayıran Akif, Arapça, Farsça ve Fransızcayı anadili gibi konuşan hakiki bir münevverdir.

Mehmet Akif, 63 yıllık çileli ömründe hiçbir zaman makam, mevki, şan şöhret peşinde koşmamıştır. Döneminin en büyük şairi olmasına rağmen övüldüğünde yüzü kızaracak kadar mahcup ve mütevazı bir hayat yaşamıştır.

Milli Şairimiz sessiz yaşamıştır. Son nefesini de Mısır Apartmanı'ndaki soğuk ve mütevazı dairesinde sessizce vermiştir. 65 metrekare... Milletimiz milli şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da daima hürmet ve minnetle hatırlamıştır.

Merhum Akif örnek hayatı yanında geride milli mutabakat metnimiz olan İstiklal Marşı'nı da bırakmıştır. İstiklal Marşımızın 10 kıtası bizim milli andımızdır. İstiklal Marşı millet olarak aidiyetimizin, istiklal ve istikbal anlayışımızın remzi, sembolüdür.

Yedi düvele karşı yürütülen Kurtuluş Savaşı sırasında her mısrası göz yaşlarıyla kabul edilen bir başka marş yoktur. İstiklal Marşı bir tekkede yazılmış, ilk kez camide okunmuş, alkışlar eşliğinde kabul edilmiştir.