İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Eren Keskin: Evime girenlerin amacı gözdağı

Eren Keskin: Evime girenlerin amacı gözdağı

İnsan Hakları Derneği, Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in evine girildiğini, eşyaların dağıtılıp hiçbir şey alınmadan evden çıkıldığını duyurdu. Olaya ilişkin incelemenin devam ettiği belirtilen açıklamada, “Olayın basit bir hırsızlık olayı olmadığı, olay yerindeki ilk incelemelerden doğrudan doğruya Eren Keskin’e yönelik korkutma ve tehdit amaçlı olduğu anlaşılmaktadır” denildi.

Konuya ilişkin Gazete Duvar’a açıklama yapan Eren Keskin, evin içeresindeki tüm eşyaların dağıtıldığını belirterek, “Daha önce yine benzer bir olay yaşamıştım. Bu olayda da evden hiç bir şey almamışlardı. Burada da bir sonuca ulaşamamıştık. Yaşanan bu olayın da hırsızlık olmadığını düşünüyorum. Eğer hırsızlık amacı olsaydı alabilecekleri birçok şey vardı. Gözdağı amaçlı yapıldığını düşünüyorum” dedi.

‘HIZLI BİR BİÇİMDE AÇIĞA ÇIKARILSIN’
İHD açıklamasında ise Eren Keskin’in Türkiye ve dünyada tanınan saygın bir insan hakları savunucusu olduğu, düşüncelerini açık ve korkusuzca ifade etmesiyle bilindiği ifade edilen açıklamada, “Bu nedenle de sık sık ‘yargı tacizi’ olarak nitelendirebileceğimiz soruşturma ve davalara muhataptır. Anlaşılan yargı tacizinin yetmediğini düşünen kimi karanlık çevreler, işi fiziki tehdit boyutuna ulaştırmış durumdadırlar” denildi. Olaya, hırsızlık süsü verilmek istendiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:

BASİT OLAY GİBİ ELE ALINMASIN
Eren Keskin’in evine girilmesi olayıyla ilgili gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılarak fail veya faillerin bir an önce bulunmasını, olayın basit bir asayiş olayı olarak ele alınmamasını, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Emniyetinin bu olayı çok yönlü soruşturmasını, etkili ve hızlı bir biçimde açığa çıkartmasını beklemekteyiz.

AÇIĞA KAVUŞTURMA TÜRKİYE’NİN ASLİ GÖREVİ
Olayı açıklığa kavuşturma Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan asli ödevidir. Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın yayınladığı İnsan Hakları Savunucularının Korunmasına İlişkin Kılavuz İlkelere göre “Devlet kurumları ve görevlileri, insan hakları savunucularını ve ailelerini hedef alan tehdit yoluyla gözdağı verme veya misillemede bulunma, mala zarar verme veya imha etme, fiziksel saldırılar, işkence ve diğer kötü muameleler, öldürme, zorla kaybetme veya diğer fiziksel veya psikolojik zarar verme gibi her türlü eylemden kaçınmalıdır” (paragraf 12). Aynı Rehberin cezasızlıkla ilgili kuralına göre de “Bu türden eylemlerin meydana geldiğine ilişkin her türlü iddia, ivedilikle, kapsamlı ve bağımsız bir biçimde ve şeffaf bir şekilde soruşturulmalıdır. Polis ve diğer devlet görevlilerinin ihlallerine ilişkin şikâyetlerin soruşturulması için bağımsız ve etkili denetim mekanizmalarının varlığı ve bu mekanizmaların insan hakları savunucuları için erişilebilir olması bu anlamda elzemdir.” 

YAKINDAN TAKİPİÇİSİ OLACAĞIZ
Derneğimiz bu olayla ilgili ulusal ve uluslararası alanda gerekli başvuruları yapacak olup olayın çok yakından takipçisi olacaktır. Siyasi iktidarın Türkiye’deki insan hakları savunucularının korunması konusundaki sorumluluklarını hatırlatıyor, gelişebilecek olumsuzluklardan doğrudan doğruya hükümetin sorumlu olacağını ifade etmek istiyoruz.

EREN KESKİN HEPİMİZİN VİCDANIDIR
Demokratik kamuoyuna da sesleniyoruz: Eren Keskin hepimizin vicdanıdır. Dolayısıyla ona yönelik bu tehdidin Türkiye’de demokrasi ve insan haklarından yana olan herkese yönelik olduğunu kabul etmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de demokratik kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz. Türkiye’nin giderek otoriterleştiği bu zor zamanlarda insan hakları savunucuları savundukları ilkelerden taviz vermeden insan hakları ve demokrasi mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.