Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dilekçe Komisyonu’na yapılan sıra dışı bir başvuru, ülkedeki zorunlu askerlik sistemini yeniden tartışmaya açtı. Bir vatandaş tarafından sunulan dilekçe, mevcut uygulamanın yalnızca erkekleri kapsamasının, Anayasa’da yer alan “eşitlik ilkesi”ne aykırı olduğunu ileri sürerek, kadınların da tıpkı erkekler gibi zorunlu askerlik hizmetine dahil edilmesini talep ediyor.
Teklifin gerekçesinde, yurttaşlık görevlerinin ve sorumluluklarının cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eşit dağıtılması gerektiği vurgulanıyor. Dilekçe sahibi, böylesi bir düzenlemenin toplumsal eşitlik ve ortak vatan savunması bilinci açısından daha adil bir zemin oluşturacağını savunuyor. Bu talep, Türkiye’de yıllardır süregelen askerlik yükünün sadece erkeklerin omuzlarında olmasının yarattığı toplumsal algıyı da sorgulamaya itiyor.
Mevcut Durum ve Teklifin Niteliği
Şu anki yasal düzenlemeye göre, askerlik hizmeti Türkiye Cumhuriyeti’nde sadece 20 yaşını doldurmuş erkek vatandaşlar için zorunludur. Kadınlar ise Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde subay, astsubay veya uzman personel olarak gönüllü ve profesyonel kariyer yapma imkanına sahipler.
TBMM Komisyonu’na sunulan bu başvuru, halihazırda kanun teklifi niteliği taşımaktan ziyade, bir vatandaşın mevcut sisteme dair görüş ve önerisini ifade etme yoludur. Yani bu aşamada, kadınlar için zorunlu askerliğin kabul edildiği veya yakın zamanda yürürlüğe gireceği anlamına gelmiyor. Ancak dilekçenin kamuoyunda yarattığı yankı, konunun potansiyel bir yasal düzenleme için önünü açıp açmayacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Dünyadan Örnekler: Bir Dönüşümün İşareti mi?
Dünyada, özellikle kuzey avrupa ve orta doğu coğrafyasında, kadınların zorunlu askerlik sistemine dahil edildiği başarılı örnekler mevcut. Norveç, İsveç, Finlandiya gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra, İsrail gibi stratejik zorunlulukları olan ülkeler de bu uygulamayı hayata geçirmiş durumda. Bu ülkelerdeki deneyimler, kadınların fiziksel ve zihinsel olarak askeri görevleri başarıyla yerine getirebildiğini ve orduların muharebe yeteneklerini güçlendirdiğini gösteriyor.
TBMM'ye sunulan bu dilekçe, Türkiye’nin de küresel eğilimleri takip ederek askerlik sisteminde köklü bir reforma gidip gitmeyeceği konusunda önemli bir işaret fişeği olarak değerlendirilebilir. Dilekçe Komisyonu’nun bu başvuruyu nasıl ele alacağı ve konunun siyasetin ana gündem maddelerinden biri haline gelip gelmeyeceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.