Soruşturma sonucunda Fatih Tezcan hakkında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tezcan hakkında açılan davanın iddianamesinde, şüphelinin birden fazla görsel ve işitsel iletişim aracıyla sözler sarf ettiği, sözlerin tehdide yönelik olduğu belirtildi.
Şüpheli hakkında, "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçundan soruşturma başlatıldığı, bu suçunun Türk Ceza Kanunu'nda kamu barışına karşı işlenen suçlar başlığı altında düzenlendiği hatırlatılan iddianamede, "Bahse konu suçla korunmak istenen hukuksal değer, yarar; halkın hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlığı veya varlığıdır. Suçun maddi unsuru ise halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da mal varlığı bakımından alenen tehditte bulunmaktır" denildi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, "Tanımlanan suçun oluşması belirli kişi veya kişilerin değil, gayri muayyen kişilerden oluşan kitlelerin tehdide muhatap olması aranır. Belirtmek gerekir ki; bahse konu suçun tamamlanması için madde lafzında belirtilen endişe, korku ve paniğin fiilen gerçekleşmiş olması gerekmez. Tehdidin objektif olarak açıklanan şekle sebebiyet verebilecek nitelikte olması yeterlidir. Tüm bu açıklamalar ve dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler nazara alındığında şüphelinin yukarıda açıklanan eylem ile üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmıştır" denildi.
6 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede Tezcan'ın, "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçundan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılması istendi. İddianamenin gönderildiği İstanbul Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi.
