İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Gazetecilere açılan MİT davasında 'şüphelilerin tespit edilmesi' için dosya ayrıldı

Gazetecilere açılan MİT davasında 'şüphelilerin tespit edilmesi' için dosya ayrıldı

Libya’da ölen MİT personelinin “kimliğinin ifşa edildiği” iddiasıyla yürütülen soruşturmada, ‘suça katılan diğer şüphelilerin tespit edilmesi’ amacıyla dosya ayrıldı. Dava kapsamında gazeteciler halen cezaevinde tutuluyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Libya’da ölen MİT personeli ve cenazesine katılan meslektaşlarının kimlikleri ve faaliyetlerinin ifşa edilmesiyle” iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada, ‘suça katılan diğer şüphelilerin tespit edilmesi’ amacıyla dosya ayrıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde BirGün’ün yazarı Erk Acarer, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, muhabir Hülya Kılınç ve Yeniçağ Yazarı Murat Ağırel’in de aralarında olduğu toplam 8 şüpheli hakkında, “Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama, istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” iddiasıyla, TCK 329/1 ve MİT Kanunu 27. maddelerinden dava açıldı.

DHA’da yer alan bilgilere göre, dosyada önemli bir gelişme yaşandı ve ‘suça karışan diğer şüphelilerin de tespit edilmesi için’ soruşturma dosyası ayrıldı.

‘BU NASIL GİZLİ BİLGİ OLABİLİR?’
Davanın sanıklarından gazeteci Barış Terkoğlu, mahkemede yaptığı savunmada suçlamaları reddederek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu haber yayınlanmadan öncesinde İYİ Partili Ümit Özdağ, Meclis’te Libya’da şehit düşen MİT mensuplarını ifade ettikten sonra adlarını ve soyadlarını kamuoyuna açıkladı. Bu talebi yapan yargı mensupları çok açık bir şekilde soruyorum, eğer Ümit Özdağ yerine bir iktidar partisi milletvekili bu açıklamayı yapmış olsa idi beni yine burada sanık yapacaklar mıydı? Yoksa susup bir kenarda bekleyecekler miydi? Bu salonda bu sorunun yanıtını bilmeyen biri var ise çok açık şekilde yalan söylüyordur. Bir MİT mensubunun kimliği açıklanmış, şehit düştüğü söylenmiş, bizzat Cumhurbaşkanı şehit düştüğü memleketi söylemiş. Bu cenaze töreni nasıl devletin gizli kalması gerek istihbaratı bilgisi olabilir? Üstelik bu haberi yayınlayan gazeteciler ismi belli olduğu halde MİT mensubunun soyadını karalamışlar. Cenaze fotoğrafları ortaya döküldüğü halde kimseyi rahatsız etmeyecek fotoğrafları seçmişler ve dünya üzerinde evrensel gazetecilik standartlarında bir haber olarak yayınlanmışlardır. Türkiye’nin büyük şehirlerinden birinde belediye başkanının siyasi parti yöneticilerinin, orada yaşayan bütün vatandaşlarının katıldığı bir cenaze töreni devletin nasıl gizli kalması gereken bir bilgisi olabilir?” BİRGÜN