İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Gazze'de anne olmak, 4 kayıp, tek umut: 'Yeniden yürüyüp mezarlığa gideceğim'

Gazze'de anne olmak, 4 kayıp, tek umut: 'Yeniden yürüyüp mezarlığa gideceğim'

Gazze’deki saldırılarda dört kızını ve bir bacağını kaybeden Hanin el‑Mebhuh, diğer bacağını kurtarıp protezle yeniden yürümek istiyor.

Gazze’nin Nusayrat Mülteci Kampı’nda yaşayan 34 yaşındaki Hanin el‑Mebhuh, 2 yıldır süren saldırılarda 4 kızını ve bir bacağını kaybetti. Şimdi, diğer bacağını kurtarıp yürüyerek kızlarının mezarlarını ziyaret edebilmek istiyor.

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılarda bugüne kadar 67 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Binlerce aile yok olurken, Nusayrat Kampı’nda yaşayan Mebhuh’un yaşamı da bu yıkımın simgelerinden biri haline geldi.

İsrail'in uyguladığı soykırımda, 39 bini aşkın aile toplu katliamlara maruz kaldı. Bunlardan 2 bin 700 aile tamamen yok olurken (8 bin 574 kişi), 6 bin 20 aileden ise yalnızca bir kişi hayatta kaldı.

Nusayrat Mülteci Kampında yaşayan Mebhuh'un hayatı da Gazze'deki binlerce insan gibi soykırımla birlikte altüst oldu.

Hanin el-Mebhuh, savaştan önce istikrarlı ve mutlu bir hayat süren, çocuklarını okula götürüp getirmekle, ev ödevleriyle ilgilenen, ev işlerini yapan mesut bir "anne" iken uğradığı saldırıyla her şeyini kaybetti. Şimdilerde kalan bacağını da ampüte olmaktan kurtarmak ve yürüyerek kızlarının mezarına gitmek istiyor.

Saldırıyla hayatı Altüst Oldu

"2 yıldır soykırıma uğruyoruz, bu basit bir savaş değil. Bizim yaşadıklarımızı hiçbir Arap ve İslam ülkesi yaşamadı." diyen Mebhuh, savaş öncesinde ablukada olmalarına rağmen mutlu ve güzel bir hayatları olduğunu dile getirdi.

Mebhuh, savaşla birlikte Filistinlilerin hayatının tamamen değiştiğini, ateşte yemek pişirir olduklarını, güvenlik denen bir şey kalmadığını ve pek çok kere yer değiştirmek zorunda kaldıklarını aktardı.

Mebhuh, uğradıkları saldırı ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

"10 Temmuz 2024'te saldırıya uğradık. Saldırı bizi uyurken yakaladı. Ben ağır yaralandım, eşimin bedeninde de ikinci ve üçüncü dereceden yanıklar oluştu. Saldırının etkisiyle eşim, ben ve 5 aylık kızım bir tarafa, diğer kızlarım başka bir tarafa savrulduk. Kol ve bacaklarım kırıldı, leğen ve çene kemiğinden yaralandım, uzun süre gözümde enfeksiyonlarla mücadele ettim, göremedim. Yoğun bakımda 40 gün kaldım.

Bu benim hayatımın en zor dönemiydi. Sağ bacağımda da enfeksiyon oluştu, pek çok kez platin takmayı denediler ama sonunda ampüte etmek zorunda kaldılar. Sol ayak bileğimde de çok ağır yaralanma oldu, bu ayağım ampüte olmaktan mucize eseri kurtuldu. Ama doktorlar pek çok kez platin değiştirmesine rağmen bu ayaktaki kırıklar bir türlü onarılamadı."

“Kızlarımı Kaybettim, Işığım Söndü”

Acılı anne Mebhuh, bedeninde ve ruhunda açılan derin yarayı "Hayatım felç oldu, sevineceğim hiçbir şey kalmadı. Hayatım etrafa ışık saçan bir mum gibiydi ama kızlarımı kaybettikten ve ağır şekilde yaralandıktan sonra o mum söndü. Kızlarım Mirna (10), Yasemin (8), Cennet (5) ve 5 aylık Rim'i bir anda kaybettim. Hayatım sıfırlandı." diyerek tarif etti.

Adımlarımın Sonu Mezarlarına Çıksın İstiyorum

Tedavi olmak, kaybettiği bacağın yerine protez taktırmak ve diğerini de ampüte olmaktan kurtarmak istediğini söyleyen Mebhuh, ileriye dönük hayal ve isteklerini şöyle sıraladı:

"Daha fazla geriye değil ileriye gitmek istiyorum. Kaybettiğim çocuklarımın acısını bana unutturacak bir çocuğum olsun, yeniden yürüyeyim, güzel bir ailem olsun, yeni hatıralar biriktireyim istiyorum. Ben kızlarıma veda edemedim, o anı yaşamadım. Bu yüzden her şeyden de önemlisi yürümeyi ve kızlarımın mezarlarını ziyaret edebilmeyi istiyorum."