İstinaf mahkemesinin beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen 17 sanıklı Gezi ana davasında, Osman Kavala'nın tahliye talebi reddedilerek tutukluluğunun devamına karar verildi. Mahkeme, son savunmalar için süre isteyen avukatların talebini kabul etti. Duruşma 22 Nisan'a ertelendi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ayşe Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman'ın arasında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı. "Adil yargılama yapıldığına inancı kalmadığını" açıklayarak bir süredir duruşmalara katılmayan Osman Kavala ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, TİP Milletvekili Ahmet Şık ile bazı konsoloslukların temsilcileri de duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Duruşma savcısı celse arasında sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrarladığını belirtti. Bunun üzerine söz alan sanık Can Atalay, usule karşı itirazlarını dile getirerek savcının mütalaasını duruşma salonunda okumadan, savunma yapılamayacağını söyledi. Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar ise bozma kararlarından sonra sanıkların yeniden ifadesinin alınması dışında bir yenilik olmadığını belirtti. Bayraktar, "Mahkemeniz yetkili olmamasına rağmen 10-15 sanık dinleyip dava bitmiştir diyor. Doğrudan karara gitmiştir. Müvekkilim 4,5 yıldan beridir tutukludur. Haksız yere tutukludur, bu nedenle dosya esas mahkemesi olan 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmelidir" dedi. Avukat Aslı Kazan ise müvekkili Yiğit Aksakoğlu yönünden dosyada yer alan ses kayıtlarının mütalaada kayıtlara rağmen yanlış yazıldığını ifade etti. Avukat Tora Pekin de dosyada tanık dinlenmediğini ifade ederek savunmalar için süre talebinde bulundu. Diğer sanık avukatları da ses kayıtlarının eksik ve kesintili olduğunu tamamının getirtilmesi gerektiğini ifade ederek kovuşturmanın genişletilmesine yönelik taleplerde bulundular.
SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Duruşma savcısı, kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin talepleri mahkemenin takdirine bırakarak avukatların mütalaa için istedikleri sürenin kabulünü istedi. Savcı ayrıca Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamını talep etti.
KAVALA: CASUSLUK SUÇUNDAN TUTUKLANMIŞ OLMAM HUKUKSUZ
Mütalaaya karşı söz verilen Osman Kavala, "Beraat ettikten ve tahliye edildikten sonra iki ayrı suçlamadan tutuklandım. Önce 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ve sonra da casusluk suçlaması. Henri Barkey ile görüşmeye dair herhangi bir somut bilgi, belge ortaya konmamıştır. Bu görüşmeler sadece birbirine yakın baz istasyonundan gelen sinyallere dayanıyordu. Benim çalışma ofisim de Taksim'dedir ve baz istasyonu ofisimin yanındaki binadadır. Özellikle ‘casusluk’ suçlamasına dair ne ortada temin edilmiş bir bilgi var, ne de iddia makamı bu bilginin ne olduğunun araştırılmasına dair bir çaba. Casusluk suçundan tutuklanmış olmamın hukuksuz olduğu aleni hale gelmiştir" dedi.
Kavala'nın avukatlarından Köksal Bayraktar ise "Tutuklama hali ölçülü tedbirdir diyor savcı. 4,5 yıldır işlediği suçu bilmeksizin tutuklu olan bir kişi hakkındaki tedbir nasıl ölçülü olur? Ölçülülük işlenen fiile göre tespit edilir diyor AİHM. Peki müvekkilimiz hangi fiili işlemiş? Suçun vasıf ve mahiyeti yönünden diyor savcı. Hangi suçun vasıf ve mahiyeti?" diyerek müvekkilinin tahliyesini talep etti. Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu da "Kavala casusluk suçlamasıyla 2 senedir tutuklu olmasına rağmen iddia makamı mütalaasında Kavala'nın casusluktan cezalandırılmasını da, beraatını da isteyememiştir. Casusluk suçlaması başka bir suça unsur da yapılmamıştır" dedi.
KAVALA'NIN TAHLİYE TALEBİNE RET
Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla sanık Osman Kavala'nın avukatlarının tahliye taleplerini reddederek tutukluluğunun devamına hükmetti. Bir üye hakim ise Osman Kavala'nın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesi yönünde karşı oy bildirdi. Aralarında Henri Barkey, Can Dündar'ın da bulunduğu sanıkların yakalamalarının infazının beklenmesine karar veren heyet, sanık ve avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin dosyanın geldiği aşama ve dosyaya bir katkı sağlamayacağı kanaatiyle reddine hükmetti. Sanık ve avukatlarının savunmalar için süre talebini kabul eden heyet, bir daha süre verilmeyeceği konusunda da uyarıda bulundu. Duruşma 22 Nisan'a ertelendi.
