İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Güvenli bölge

Kırk yıla yakındır süren iç çatışmaların devam ettiği ve yürekleri yakan  haberlerin bitmediği, ekonomi başta olmak üzere toplumu gerip daraltan sonuçlarla sürerken bir de dış çatışmalar sürüyor.

Kırk yıla yakındır süren iç çatışmaların devam ettiği ve yürekleri yakan  haberlerin bitmediği, ekonomi başta olmak üzere toplumu gerip daraltan sonuçlarla sürerken bir de dış çatışmalar sürüyor.
Başta Suriye olmak üzere Irak ve İran gibi bölgelerdeki gelecekte birleştirilmesi hedeflenen yeni odaklamaları önlemek adına güvenli bölge istemleri de her geçen gün artarak arzulanıyor. 
Daha önce Irak'ta kurulan ve adına Kürdistan denilen bölgeye benzer mi bilmem ama Suriye’de kurulmak istenen yeni güvenlik bölgesinin tanımının ne olacağı da söylenmiyor.
Sanki kendilerinde yokmuş gibi, "Kimyasal silah" var denilerek ateş düşürülen Irak'ın bir benzeri olan Suriye'nin yasal hükümetine “Esed” denilerek reddedenlerin, Türkiye'ye sınır olan bölgede Irak usulümü yoksa başka üslup ile kurdurmaya çalıştıkları güvenli bölgenin, Suriye'yi bölmekten öte bir şey olmadığını söylemeseler de, bu güvenli bölgeyi kimlere emanet edileceğini de kamuoyuna anlatamıyorlar.
Çünkü bizim bildiğimiz o bölgede bulunan YPG'ye devlet muamelesi gösterip tonlarca silah veren Amerika'dır.
Bir taraftan Suriye'nin bölünmesini engelleyen Rusya ve İran olurken, diğer taraftan ABD ve Türkiye'nin de için de bulunduğu müttefiklerinin güvenli bölge adı altında komşu bir devlet olan Suriye'yi “Güvenli bölge" adı altında nazikçe bölmeye çalışmaları diğer önemli bir konudur.
Halbuki Suriye'nin resmi hükümeti olan Esed'i "Kardeşim Esad" diyerek sahiplenmek; hem ABD'nin hem de Suriye'nin Golan tepelerini vuran ve bölgede asıl hesabı olan İsrail'in oyununu bozacaktır.
Ve çoğu akraba olan Suriye'nin sınırındaki halkı ve içeride ki çatışmaları durduracağı gibi başkan Erdoğan'a yönelik sorulan 'Ekonomi niye bozuk?' sorulara aynı Erdoğan'ın, 'Siz biliyor musunuz mermiye, bombaya tüfeğe uçağa giden paraları?' cevabıyla yani “önlem" olarak dağa taşa atılmayacaktır.
Kısacası içte buzlukta olan sürecin, bir an önce çıkarılıp yeniden masaya yatırılması ve “Esed” denilen Suriye'nin resmi iktidarına “Esad” demek daha güvenli olacaktır.
Çünkü "Güvenli bölge" demek, bölgede hayata geçirilmek istenen BOB'un yani Büyük Orta Doğu Projesinin uygulamasına yol açmaktan öte bir şey değildir.
En anlaşılmaz bir diğer durumda MHP     Lideri Bahçeli'nin 'Güvenli Bölge' den yana olmasıdır...