İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Güvenli yapı yaşama bağlar

Güvenli yapı yaşama bağlar

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de meydana gelen 6.8 şiddetindeki acı deprem sonrası tekrar gündeme gelen “Güvenli Yapı” tartışmalarını yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösteren ve yüzlerce projeye imza atan İnşaat Mühendisi Cemal Doğan ile konuştuk. Güvenli yapı kavramının detaylarını gazetemize açıklayan Doğan; “Yaşadığımız birçok acı deprem tecrübesine rağmen halen “Güvenli yapıyı” konuşuyor olmak bu konuda hem yurttaş hem de kamu açısından eksiklerimizin olduğunu gösteriyor” dedi.

Yaşanan İzmir depremi sonrası tekrar gündeme gelen “Güvenli Yapı” kavramını İnşaat Mühendisi Cemal Doğan’a sorduk.

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de meydana gelen 6.8 şiddetindeki acı deprem sonrası tekrar gündeme gelen “Güvenli Yapı” tartışmalarını yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösteren ve yüzlerce projeye imza atan İnşaat Mühendisi Cemal Doğan ile konuştuk. Güvenli yapı kavramının detaylarını gazetemize açıklayan Doğan; “Yaşadığımız birçok acı deprem tecrübesine rağmen halen “Güvenli yapıyı” konuşuyor olmak bu konuda hem yurttaş hem de kamu açısından eksiklerimizin olduğunu gösteriyor” dedi.

Eksiklerimizin olduğu ortada

Güvenli yapıyı konuşuyor olmamız bu konuda eksikliklerimiz olduğunu gösteriyor diyen Doğan yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Öncelikle İzmir’de meydana gelen depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Meydana gelen son İzmir depreminden sonra pek çok insan binalarının güvenli yapı statüsünde olup olmadığını düşünmeye başladı. Öncelikle bu konuda endişesi olan her yurttaşımız binalarının depreme dayanıklı olup olmadığını belli testlerden geçirerek öğrenmelidirler. Bu testleri yaşadıkları kentin bu konudaki uzman ekiplerine ve devlet desteği ile yaptırabilirler.

Yaşadığımız birçok acı deprem tecrübesine rağmen halen “Güvenli yapıyı” konuşuyor olmak bu konuda hem yurttaş hem de kamu açısından eksiklerimizin olduğunu gösteriyor. İzmir'de yaşadığımız 6.8 büyüklüğündeki deprem de bu durumu net olarak ortaya koydu. Depremin ortaya çıkardığı etki neticesinde bazı binaların toz bulutu gibi dağıldığını, bazılarının yan yattığını bazılarının ise çatladığını gördük. “

Güvenli Yapı nedir?

Güvenli yapı kavramını tanımlayan ve konuyu detaylarıyla anlatan Cemal Doğan sözlerini şöyle sürdürdü; “Güvenli yapı kavramını biz şu şekilde tanımlıyoruz. Bir bina kullanım süresince maruz kalacağı düşey ve yatay yükleri güvenli sınırlar içerisinde taşıyabiliyor ise güvenli yapıdır. Bir binanın depremden etkilenme derecesi, o binanın zemininden, statiğine, kullanılan malzemeden işçilik kalitesine kadar birçok unsura bağlıdır. Yeni yapılan bir binada temel yapısının zemin yapısı ile uyumlu olup olmadığı, kullanılan beton sınıfının değerleri, beton demir oranlarının önemi, statik hesabın çok ciddi yapılması ve en önemlisi denetimin çok sık ve doğru yapılması güvenliği artıran unsurlardır.”

Bir yapının güvenli olması nasıl sağlanır?

Bir yapıya güvenli diyebilmemiz için şu şartları sağlıyor olması lazım. Yapının inşa edileceği yer, yönetmelik ve mevzuatlara uygun seçilmiş olmalıdır. Zemin etüt çalışması yapının güvenliği açısından, uygun teknoloji ile doğru ve titiz bir şekilde yapılmalıdır.

Yapı tasarımı yüksek kalitede mühendislik ve mimarlık hizmetleri ile amacına uygun projelendirilmiş olmalıdır. Yapının taşıyıcı sistem seçimi, zemin etüdü ve projesine göre iyi kalitede mühendislik hizmeti ile hazırlanmalıdır.”

Kullanılan malzemenin standartlara uygun olması şart

Bu aşamalar bittikten sonra yapının güvenli olabilmesi için en önemli ikinci konu, inşaatta kullanılacak malzemenin kalitesidir. Can ve mal güvenliği için yapının özellikle taşıyıcı sistem için gerekli olan malzeme seçimi kesinlikle titizlikle ve doğru şekilde yapılmalıdır.

Beton ve donatı seçimi doğru yapılmalı ve donatı korozyonunun oluşmaması için, geçirimsiz yüksek kaliteli beton kullanılmalıdır. Taşıyıcı kolanlarda kaliteli donatı çeliği kullanılması, donatının korunması, standartlara uygun ve yeterli kalınlıkta pas payının bırakılması gerekmektedir.

Beton dökümünde vibratör kullanımı, bakım kurallarına uyulması, betonda katkı türü korozyon inhibitörlerinin kullanılması, betonun kullanım amacına göre yüzeyini koruyucu kimyasallarla kaplamak yapı güvenliğini artırır.

Özellikle, deprem bölgelerinde kullanılacak betonlarda, donatıda korozyon oluşmamasının yanında betonu dış etkilere karşı korumak ve uzun ömürlü kılmak için “Geçirimsizliği” sağlanmalı, beton sınıfı en az (C25) düzeyine yükseltilmelidir. Bununla birlikte işçilik kalitesinin düzenli ve sistemli bir şekilde kontrolü sağlanmalıdır.”

Denetimsizlik en büyük sıkıntı

 “Doğan sözlerini şöyle noktaladı; “En önemli soru şu. Her yeni bina güvenli midir? Aslında yasalar doğru uygulansa, denetimler eksiksiz yapılsa öyle olmalıdır. Ama her yeni binanın güvenli olmadığını yaşadığımız son depremde gördük. Daha iki yıl önce yapılmış bina duvarlarının, kolon kiriş bağlantı noktalarının karpuz gibi iki yarıldığına hep birlikte üzülerek şahit olduk. Bu nedenle yukarıda altını çizdiğimiz konular kurumlar tarafından denetlenmeli ve vatandaşlarımız güvenli yapı ile acilen buluşturulmalıdır.”