Arap Dünyasında "Türkler Yeniden Geliyor" Söylemi Dolaşımda
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır’ın önde gelen televizyon kanallarından MBC Masr’a verdiği röportajda, Türkiye’nin Orta Doğu politikalarına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Arap kamuoyunda sıkça dillendirilen "Türkler yeniden geliyor" söylemini değerlendiren Fidan, iş birliği temelinde yeni bir bölgesel vizyonun mümkün olduğunu vurguladı.
"Neo-Osmanlı" Algısı: Gerçek mi, Yanılsama mı?
Bakan Fidan, Arap ülkeleri arasında Türkiye’ye yönelik zaman zaman dillendirilen “Neo-Ottoman” yorumlarına atıfta bulunarak, bu algının bölge ülkelerinin kendi içsel rekabetlerinden beslendiğine dikkat çekti. Fidan, "Hep bir dominasyon, ‘Kim bölgeyi etkisi altına alacak’ gibi bir arayış var. Bu çok ilkel bir yaklaşım. Hükmetme değil, iş birliği zamanı" dedi.
Bölgede Türk, Arap ve Fars etkilerinin sıklıkla karşı karşıya getirildiğini ancak bu anlayışın artık geride bırakılması gerektiğini belirten Fidan, yeni nesil liderliklerle birlikte iş birliğine dayalı bir modelin hayata geçirilebileceğine inandığını söyledi.
“İslam Dünyasında Ortak Güvenlik Platformu Kurulabilir”
Arap ve İslam dünyasında ortak güvenlik yapılanması kurulup kurulamayacağına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, bu tür bir yapılanmanın mümkün olduğunu belirtti. “İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi üyeleri artık oturmuş ulus devlet yapısına sahip. Ortak bir vizyonla bütünleşik bir siyasal sisteme gidilebilir,” diyen Fidan, bunun için karşılıklı güven ve yapısal bir platform oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Fidan, bu vizyonun sadece teorik düzeyde kalmaması gerektiğini vurgulayarak, “Başkaları yaptıysa biz de yapabiliriz” ifadesiyle Türkiye’nin bu yönde aktif rol alacağını belirtti.
Uluslararası Sisteme Eleştiri: “Krizi Çözemiyor, Körüklüyor”
Fidan, küresel güç dengeleri ve mevcut uluslararası sistem üzerine de eleştirilerde bulundu. Gazze, Rusya-Ukrayna savaşı ve Asya-Pasifik gerilimleri örneklerini sıralayarak, mevcut sistemin bu krizleri çözmek yerine daha da derinleştirdiğini söyledi.
Özellikle BM Güvenlik Konseyi'nin yapısının sorun çözmekten uzak olduğunu vurgulayan Fidan, bu nedenle BRICS, ŞİÖ ve ASEAN gibi alternatif bölgesel yapılarının yükselişinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
"Türkiye-Mısır İlişkileri Modern Tarihin Zirvesinde"
Röportajın en dikkat çekici bölümlerinden biri de Türkiye-Mısır ilişkilerine dair değerlendirmeler oldu. Fidan, iki ülke ilişkilerinin "modern tarihin en iyi düzeyine" ulaştığını söyledi. Siyasi, ekonomik ve diplomatik tüm alanlarda ilerleme yaşandığını belirten Fidan, “İki halk birbirinin benzeri, ayırmak mümkün değil. Artık her konuyu açıkça konuşabiliyoruz” dedi.
Mısır’la olduğu gibi bölgedeki diğer ülkelerle de iş birliği zeminlerinin genişletilmesi gerektiğine dikkat çeken Fidan, “Potansiyelimizi birleştirdiğimizde neler başarabileceğimizi yeni yeni keşfetmeye başladık” ifadelerini kullandı.
"Siyasi Niyet Var, Ama Çok Çalışmalıyız"
Görüş ayrılıklarının profesyonel diplomasiyle aşılabileceğine vurgu yapan Fidan, Libya ve Sudan örneklerini vererek bu konuda önemli mesafeler alındığını söyledi. Gazze konusunda Türkiye ile Mısır’ın "etle tırnak gibi çalıştığını" belirten Fidan, bu uyumun örnek alınması gerektiğini kaydetti.
Röportajı boyunca yapıcı ve vizyoner mesajlar veren Hakan Fidan, Türkiye’nin bölgesel ilişkilerinde yeni bir sayfa açma niyetinde olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.