İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Hamsi, palamut, mezgit ve istavritte mikroplastik tehlikesi

Hamsi, palamut, mezgit ve istavritte mikroplastik tehlikesi

Karadeniz'de mikroplastik kirliliği üzerine yapılan araştırmalarda; aralarında hamsi, palamut, mezgit, barbun ve istavrit gibi 12 balık türünde görülen mikroplastikler, 2 milimetreden küçük zooplankton türü kopepod isimli deniz canlısında da tespit edildi.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Mikroplastik Araştırma Grubu, denizlerde 5 milimetreden daha küçük plastik parçacıklar olan mikroplastik kirliliğini çok yönlü araştırıyor. Nehir ağzı ve kıyısal bölgelerden alınan deniz suyu ve sediman örnekleri incelenerek mikroplastiklerin kompozisyonu, dağılımı ve olası kaynakları belirleniyor.


Proje kapsamında yürütülen deneysel çalışmalarla mikroplastiklerin deniz besin zincirinin işlevine etkilerini değerlendiren ekip, ileri görüntüleme ve analiz teknikleriyle plastiklerin olası kaynaklarını belirliyor. Araştırmalarda; Karadeniz’de kilometrekarede 1 milyonun üzerinde tespit edilen mikroplastikler aralarında hamsi, palamut, mezgit, barbun ve istavrit gibi 12 balık türünde görüldü. 2 milimetreden küçük zooplankton türü kopepod isimli deniz canlısında da tespit edilen mikroplastiklerin, besin zincirinin ilk halkasına kadar ulaştığını belirlendi.


TÜRKİYE DENİZLERİNDE İLK KEZ TESPİT EDİLDİ

RTEÜ Mikroplastik Araştırma Grubu ekip lideri ve Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ülgen Aytan, Türkiye denizlerinde hamsinin beslendiği milimetrik boyutlardaki kopepod isimli zooplanktonların da mikroplastik tükettiğini ilk kez tespit ettiklerini söyledi. Aytan, “Hem hamsiyi hem de beslendiğini avını araştırdık ve sonucu bilim dünyasıyla paylaştık. Benzer çalışmalar şu ana kadar sadece Pasifik Okyanusu’nda yapılmıştı. Karadeniz’deki çalışmayla plastik kirliliğinin başka bir boyutunu da gözler önüne serdik. Düşündüğümüzün çok daha ötesinde sonuçlar ortaya çıktı. Bu durum, mikroplastik kirliliğinin vardığı korkutucu boyutları ortaya koyuyor. Boyutları küçüldükçe bunları yememe şansı kalmayacak hamsinin maalesef mikroplastiklerden kaçışı yok” diye konuştu.


MİKROORGANİZMALAR DA MİKROPLASİK TÜKETİYOR

Mikroplastik kirliliğinin besin zincirinin temeline kadar ulaştığını ve milimetrik boyuttaki canlılarca da tüketildiğini kaydeden Aytan, Besin zincirinin temelinden başlayarak ilişkili kimyasallarla tüm canlılara bulaşıyor ve besin zincirinde etkileri katlanarak insana kadar tekrar ulaşıyor. Zooplankton içinde yer alan, kopepod olarak adlandırdığımız ve birçok balığın besinini olan bu canlılar küçük böcek benzeri canlılardır. Çalışma sonuçları sadece balıkların değil bu mikroorganizmaların da doğal ortamlarında mikroplastik tükettiğini ortaya koydu. Karadeniz, hamsi tarafından domine ediliyor ve hamsi bu canlılardan suyu filtre ederek besleniyor. Hamsi, Karadenizdeki yüksek mikroplastiğe hem suyu filtre etme yoluyla hem de mikroplastik tüketen avı yoluyla maruz kalıyor. Bu da besin zinciri içerisinde insana kadar ulaşıyor. Karadenize yolladığımız plastikler bu canlılar aracılığıyla tekrar soframıza ulaşıyorlar” dedi.


DENİZEL ORTAMDA MİKROPLASTİKSİZ ALAN YOK

Doç. Dr. Aytan, mikroplastiklerin deniz ortamlarında ulaşmadığı nokta kalmadığını dile getirerek, “Suyu filtre eden canlılar en çok risk altında olanlar çünkü denizel ortamda mikroplastiksiz bir alan yok. Değişen oran ve tiplerde dağılım gösteriyor. Bu canlılar seçici beslenmediği için vücutlarına aldıkları suyla birlikte her türlü kirleticiyi de bünyelerine alıyor. Mikroplastik küçüldükçe filtrasyon aracılığıyla bu canlının da mikroplastiği alma riski de artıyor. Şu an denize giren plastik durdurulsa bile denize giren plastikler parçalanmaya devam edecek; her geçen gün daha küçük parçalara, mikro, nano ve belki de fenoplastiklere ayrılacaklar. Bu da hiç düşünemediğimiz yollarla canlılarla etkileşim haline girecek demek oluyor” diye konuştu. (DHA)