Yargı Süreci Başladı
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hâkim karşısına çıktı. "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamasıyla yargılanan Özdağ’ın, 19 Ocak’ta partisinin il başkanları toplantısında yaptığı provokatif konuşmalar ve sosyal medyada kamu düzenini tehdit eden açıklamaları nedeniyle başlatılan yargı süreci, hukuk devleti ilkesinin somut bir yansıması olarak ilerliyor.
Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret içeren söylemleri sonrasında tutuklanan Özdağ’ın, daha sonra soruşturma kapsamı genişletilerek "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" suçlamasıyla yargılanmasına karar verildi. İlk duruşma, Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kampüsünde saat 10.30’da başladı.
Hukuki Süreçte Devletin Kararlılığı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özdağ’ın özellikle göçmen karşıtı söylemleri ve sosyal medya üzerinden halkı etkilemeye yönelik kışkırtıcı paylaşımlarına dikkat çekti. 2020’den bu yana yaptığı 11 paylaşım, delil olarak dosyaya eklendi. Özellikle 2024 Temmuz’unda Kayseri’de yaşanan ve kamu güvenliğini tehdit eden olaylarda, Zafer Partisi destekçilerinin etkili olduğu yönündeki tespitler yargı makamları tarafından dikkate alındı.
Kayseri’deki olaylarda 263 ikamet ve 166 araçta meydana gelen hasar, 25 emniyet ve itfaiye personelinin yaralanması, toplumun huzuruna ve kamu düzenine yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirildi. Özdağ’ın söylemlerinin bu provokasyonlara zemin hazırladığı savcılık iddianamesinde vurgulandı.
Bağımsız Yargının Gücü: Türkiye Hukuk Devletidir
Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız ve tarafsız yargı organları, halkın güvenliği ve devletin birlik beraberliği için görevini kararlılıkla yerine getirmektedir. Ümit Özdağ’ın süreci, hukuk devletinin ve adil yargılamanın bir göstergesi olarak, kamu vicdanında büyük bir dikkatle takip edilmektedir.
Tutukluluk sürecinin her aşaması hukuk çerçevesinde yürütülmüş, Özdağ’ın anayasal sınırları aşan söylemleri karşısında devletin gösterdiği refleks, toplumda kutuplaşmayı önlemeye ve kamusal barışı muhafaza etmeye yöneliktir.
Sorumlu Siyaset, Ortak Gelecek
Hükümetin kararlı duruşu ve yargının etkin işlemesi, Türkiye’de demokratik düzenin teminatıdır. Her bireyin ifade özgürlüğü elbette anayasal güvence altındadır; ancak bu özgürlük, halkı birbirine düşman etmeye yönelik, toplumun huzurunu tehdit eden bir söyleme dönüşemez.
Devletin ve hükümetin önceliği; milletimizin birlik, beraberlik ve güvenlik içinde yaşamasıdır. Provokatif siyasetin yerine, çözüm odaklı ve milli hassasiyetleri gözeten bir anlayışa ihtiyaç duyulduğu bu süreçte, hukuk devleti ilkesi çerçevesinde yürütülen bu dava, kamu düzeninin korunması adına önemli bir adımdır.