İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması sadece belediyedeki mali işlemleri değil, aynı zamanda siyasi dengeleri de alt üst ediyor. Soruşturmanın merkezinde yer alan ve Ekrem İmamoğlu’nun en yakın isimlerinden biri olarak tanınan Ertan Yıldız, kamuoyunda “gölge başkan” olarak anılıyordu. Ancak bugün geldiği nokta, hem siyasetin hem de belediye bürokrasisinin nasıl bir iç içe geçmiş yapıya büründüğünü gözler önüne seriyor.
Ertan Yıldız, İBB’de yürütülen kapsamlı yolsuzluk dosyasının en kritik isimlerinden biri olarak, geçtiğimiz aylarda gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı. Ancak tutukluluğu uzun sürmedi. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Yıldız, verdiği ifadelerle dosyada yeni bir dönemin kapısını araladı.
İtirafların gölgesinde değişen dengeler
Sorgusunda İBB'deki para akışının büyük ölçüde Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ileri süren Yıldız, özellikle Beylikdüzü merkezli bazı firmaların ihalelere sistematik biçimde yönlendirildiğini iddia etti. Bu ifadeler, yalnızca bir iç hesaplaşmanın değil, aynı zamanda siyasi bir kırılmanın habercisi olarak değerlendiriliyor.
Yıldız’ın ifadeleriyle birlikte, bazı kamu görevlileri ile yüklenici firmalar arasındaki çıkar ilişkileri de deşifre oldu. Bu açıklamalar, İBB içindeki gizli anlaşmaların ve karanlık para trafiğinin üzerine ışık tutarken, CHP içinde de ciddi bir rahatsızlık yarattı.
CHP’den ani istifa: perde arkasında neler var?
Siyasi çevrelerde uzun süredir konuşulan bir gelişme nihayet resmiyet kazandı. Bakırköy Belediyesi CHP Meclis Üyesi olan Ertan Yıldız, internet üzerinden yaptığı açıklama ile Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettiğini duyurdu. Bu karar, soruşturmanın seyri ve parti içi baskılarla doğrudan ilişkili görülüyor.
Hatırlanacağı üzere, mayıs ayında CHP yönetimine sunulan dilekçeyle, Yıldız’ın partiden ihraç edilmesi talep edilmişti. Ancak Yıldız, bu süreci beklemeden kendi iradesiyle yollarını ayırmayı tercih etti. Bu tercihin arkasında, olası bir siyasi yalnızlaşmadan önce inisiyatif alma çabası olduğu düşünülüyor.
İfade detayları gündem oldu
Yıldız’ın ifadelerinde dikkat çeken bir diğer unsur da; yolsuzluk iddialarına dair net belgeler sunmak yerine, "duydum", "tahmin ediyorum", "düşünüyorum" gibi öznel ifadelere yer vermesi oldu. Bu durum, bazı kesimlerde ifadelerin güvenilirliğini sorgulatırken, diğer yandan soruşturmanın daha da derinleşebileceğine işaret ediyor.
21 Mayıs tarihinde ev hapsi ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Yıldız’ın bundan sonraki süreçte, savcılıkla nasıl bir iş birliği içinde olacağı ise merak konusu.