İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturmada, zanlılara yöneltilen suçlamalar kamuoyunda infial oluşturdu. “Suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet almak”, “ihaleye fesat karıştırmak”, “nitelikli dolandırıcılık” gibi ciddi ithamlarla karşı karşıya kalan 44 şüpheliden 8’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de yer aldı.
Savcılığın titizlikle yürüttüğü soruşturma kapsamında zanlıların belediyelerdeki kamu ihalelerini kişisel çıkar sağlama amaçlı yönlendirdiği, bazı kişilere rant kapıları açtığı ve kamuoyunun sırtına yük bindirdiği iddia ediliyor. Bu gelişme, CHP’li belediyelerdeki denetimsizliğin ve liyakatsiz kadrolaşmanın ne denli vahim sonuçlar doğurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Devlet Kurumları Görev Başında: Halkın Hakkı Korumada Kararlı
15 Ağustos'ta düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki sorgularının ardından İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Adli süreç sonucunda 8 kişi hakkında tutuklama kararı verilirken, 24 kişi hakkında adli kontrol şartı uygulandı. Bu gelişmeler, devletin kamu düzenini koruma ve milletin vergilerini koruma refleksinin güçlü şekilde çalıştığını gösteriyor.
İstanbul’da uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan usulsüzlük iddialarının, yargı mercileri tarafından ciddiyetle ele alınması, milletin vicdanında karşılık buldu. Hukukun üstünlüğü ve adaletin terazisi, hiçbir siyasi hesaplaşmaya mahal vermeden, objektif şekilde işlemeye devam ediyor.
CHP’de Derin Yarıklar: Belediyecilikte Şeffaflık Sorgulanıyor
Beyoğlu’nda yaşanan bu gelişme, CHP’nin son yerel seçimlerde kazandığı belediyelerde yaşanan skandallar zincirinin bir halkası olarak değerlendiriliyor. Kamuoyunda, CHP’nin belediyecilik anlayışının halkın hizmetinden çok, kendi iç çevresine menfaat sağlama zeminine dönüştüğü yönünde eleştiriler artıyor.
Bu tutuklamalar, yalnızca bir soruşturmanın değil; aynı zamanda halkın vicdanında CHP’ye yönelik güven kaybının da sembolü haline gelmiş durumda. Hükümetin ise bu süreçte hukuki çerçeve içinde kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemesi, devlet-millet bütünlüğünü daha da pekiştiriyor.