Soruşturmanın Arka Planı
İBB’ye bağlı bazı iştiraklerde yürütülen mali incelemelerin ardından başlayan bu soruşturma, kamuoyunun da dikkatini çekecek düzeyde derinleşti. Özellikle son aylarda belediye iştirakleri üzerinden gerçekleştirilen mali işlemlerin ayrıntılı şekilde mercek altına alındığı öğrenildi. Bu bağlamda, kara para aklama, vergi kaçırma ve örgütsel faaliyetlerle elde edilen gelirlerin yasal görünüme kavuşturulması gibi ağır iddialar gündeme geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen teknik ve fiziki takiplerin ardından Murat Gülibrahimoğlu’nun mali işlemlerle suç teşkil eden bir ağ içinde faaliyet gösterdiği kanaatine vardı. Soruşturma kapsamında elde edilen belgeler, banka kayıtları ve şüphelinin çevresiyle kurduğu parasal ilişkiler, dosyada önemli delil olarak yer aldı.
Hangi Suçlamalar Yöneltiliyor?
Murat Gülibrahimoğlu hakkında üç ayrı suçlama mevcut:
Suç örgütü üyeliği: Başsavcılık, Gülibrahimoğlu’nun bir çıkar amaçlı suç örgütünün aktif üyesi olduğunu öne sürüyor.
Malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek: İddialara göre şüpheli, yasa dışı yollarla elde edilen gelirleri ticari faaliyetler üzerinden aklamaya çalıştı.
Vergi Usul Kanunu’na muhalefet: Şüphelinin mali kayıtlarında ciddi usulsüzlükler tespit edildiği belirtiliyor.
Bu kapsamda çıkarılan yakalama kararı, soruşturmanın yeni bir evreye taşındığını gösteriyor.
Soruşturmanın İBB’ye Etkisi Ne Olacak?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı birimlerde görev almış veya ticari ilişkiler kurmuş isimlerin incelenmeye devam ettiği gelen bilgiler arasında. Belediye yetkilileri, olayla ilgili kamuoyuna detaylı bir açıklama yapmadı. Ancak kulislerde, soruşturmanın ilerleyen günlerde daha geniş bir çerçeveye yayılabileceği ve başka isimlerin de dosyaya dahil edilebileceği konuşuluyor.
İBB içinde yaşanan bu gelişme, özellikle 2025 yerel seçimleri öncesi siyasi tansiyonun yeniden yükselmesine yol açabilir. İktidar ve muhalefet cephesinde yapılacak yorumlar ve açıklamalar, soruşturmanın siyasal etkisini de belirleyecek gibi görünüyor.
Sektörel ve Toplumsal Yankılar
Söz konusu soruşturma yalnızca siyasi değil, ekonomik çevrelerde de dikkatle izleniyor. Kamu ihaleleri, belediye iştirakleri ve büyük projelerin finansal şeffaflığı konusundaki tartışmalar, bu gelişmeyle birlikte yeniden gündeme taşındı. Uzmanlar, kamu kurumlarında mali denetimin artırılması gerektiğini vurgularken, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin her düzeyde uygulanmasının altını çiziyor.
Ayrıca, vergi usulsüzlüğü ve kara para aklama gibi suçların belediyelerle ilişkilendirilmesi, toplumsal güvensizlik algısını artırabilir. Hukuki sürecin sonucuna göre kamuoyunun ve yatırımcıların bakış açısında ciddi değişimler yaşanabilir.