İstanbul'un yönetim merkezi olan Büyükşehir Belediyesi, son dönemde yaşanan kapsamlı bir soruşturma dalgasıyla çalkalanıyor. Geçmiş dönem İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı isimler hakkında "suç örgütü yöneticiliği, rüşvet, irtikap, nitelikli dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırma" gibi ciddi suçlamalarla başlatılan hukuki süreç, beklenmedik bir boyuta ulaştı. Soruşturmanın ağırlık merkezini oluşturan iddiaların araştırılması için emniyetin mali birimleri, belediyenin kapısını çaldı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek kritik bir adım attı. İBB'nin çeşitli kademelerinde görev yapan, müdürlerden müdür yardımcılarına, hatta iştirak şirketlerinin çalışanlarına kadar uzanan 200'ün üzerinde personel, 'tanık' veya 'şüpheli' sıfatıyla ifade vermeye çağrıldı. Bu çağrı, belediyenin bürokratik yapısında adeta bir elektriklenme yarattı.
Ekiplerin titizlikle hazırladığı listede yer alan bu isimlerin, iddia edilen yasa dışı faaliyetlerle ilgili sahip oldukları bilgileri veya görevleri kapsamında gerçekleştirdikleri işlemleri anlatmaları bekleniyor. Yetkililer, soruşturmanın boyutunun ne denli genişlediğini gösteren bu sürecin ilk ayağında, çağrılan 200'ü aşkın çalışandan yaklaşık 50'sinin emniyete giderek ifade işlemlerini tamamladığını bildirdi.
Mali Şube'nin bu geniş çaplı personel sorgulaması, yürütülen soruşturmanın yüzeysel kalmayıp, iddiaların ardındaki yapısal bağlantıları ve olası zinciri çözmeye odaklandığını gösteriyor.
Elde edilen bilgiler, soruşturmanın yönünü ve hukuki sürecin geleceğini belirlemede kilit rol oynayacak. Yetkili merciler, ifade alma sürecinin kademeli olarak devam edeceğini ve soruşturmanın nihai bulgulara ulaşana kadar detaylı bir şekilde sürdürüleceğini ifade etti. İBB içindeki bu geniş çaplı sorgulama süreci, kamuoyunun dikkatini İstanbul'daki yerel yönetimin üzerindeki bu iddialara çevirmiş durumda.