İlber Ortaylı, Donald Trump’ı “şımartılmış, dünyayı tanımayan, sadece ekonomi bilen” bir karakter olarak tanımladı. Trump’ın eğitim aldığı Pensilvanya Üniversitesi gibi okulların sadece "iş idaresi" öğrettiğini belirten Ortaylı, bu tarz liderlerin dünyaya dair geniş bir entelektüel bakıştan yoksun olduğunu ifade etti.
“NETANYAHU’NUN MİT DİPLOMASI VAR AMA…”
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun da ABD'de eğitim aldığını hatırlatan Ortaylı, “MIT mezunu olabilir ama dünyayı anlamıyor. Bunlar tipik Amerikalı. Başka bir şey bilmiyorlar” diyerek, İsrail’in geçmişte daha entelektüel liderlere sahip olduğunu, ancak bugünkü siyasi figürlerin bu birikimden uzak olduğunu söyledi.

“DİPLOMALI CAHİL” KAVRAMI NE ANLATIYOR?
Ortaylı, hem Trump hem Netanyahu gibi liderleri "diplomalı cahil" olarak tanımlarken, bunun bir hakaret olmadığını vurguladı. Burada esas meselenin, iyi bir okuldan diploma almanın dünya görüşünü geliştirmeye yetmemesi olduğunu belirtti. Ona göre bu liderler, sadece kendi alanlarında bilgi sahibi ama kapsayıcı bir vizyon geliştiremeyen kişiler.
“İSRAİL’İN GELECEĞİNİ KENDİ TOPLUMU BELİRLEYECEK”
Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçu işlemekle itham edilmesini değerlendiren Ortaylı, “Netanyahu’nun sonu İsrail’in iç hukuku ve toplumunun adalet anlayışı ile şekillenecek. Dış dünyanın etkisi sınırlı kalır” dedi. İsrail'de hala hukukçular, entelektüeller ve demokrat bireyler olduğunu belirten Ortaylı, adaletin buradan gelebileceğini söyledi.
“BİZ AMERİKA’YI ARTIK TANIYAMIYORUZ”
İlber Ortaylı’ya göre bugünün Amerika’sı, 1950’lerde tanıdığımız ülke değil. Ortaylı, Vietnam Savaşı sonrası dönemde başlayan ahlaki ve entelektüel düşüşü “dejenere olma süreci” olarak tanımlıyor. ABD’nin bugün artık tutarsız politikalar izlediğini, “tavşana kaç, tazıya tut” stratejileriyle güven vermediğini ifade ediyor.
“KENDİ GÜCÜMÜZE GÜVENMELİYİZ”
İsrail ve Amerika’daki mevcut liderlerin politikalarını sert şekilde eleştiren Ortaylı, Türkiye’nin bu süreçte kendi aklı ve stratejisiyle yol alması gerektiğini vurguluyor. “Orada her şeyi bilen insanlar yok. O nedenle kendi içimizdeki bilgiye ve donanıma güvenmek zorundayız” diyerek, dış etkilere karşı uyanık olunması gerektiğini ifade ediyor.