Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "İlim Yayma Ödülleri" törenine katıldı. Üç farklı kategoride ödüller takdim edilen törende, bilim dünyasının önde gelen isimleri ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.
Büyük Ödül, Prof. Dr. Özcan Erel’e verildi ve ödül miktarı 5 milyon TL olarak açıklandı. Diğer kategorilerde ödül alan hocalarımız ise her biri 2’şer milyon TL ile mükafatlandırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan hocaları hem yeni hem de nitelikli eserleriyle katkı sundukları için tebrik ederek, şahsı ve millet adına şükranlarını iletti.
Başvuruları titizlikle değerlendiren sekreterya, jüri üyeleri, bilimsel hakemler ve mütevelli heyetine de teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilim yayma ödüllerine gösterilen ilginin her geçen yıl arttığını vurguladı.
Bu yılın ödül sahipleri şöyle:
- Büyük Ödül: Prof. Dr. Özcan Erel
- Sosyal Bilimler Ödülü: Prof. Dr. Şener Aktürk
- Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri Ödülü: Prof. Dr. Barış Bayram
NEden bizim de nobelimiz olmasın?
Programın gelecek yıldan itibaren uluslararası boyut kazanacağını belirten Erdoğan:
“Bu ilmi miras artık sınırları aşarak dünyaya yayılacak. Neden bizim de bir Nobel’imiz olmasın” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, hem ilim hem de fikir dünyasında derin iz bırakan merhum Sabahattin Zaim’in genç nesillere daha iyi tanıtılması gerektiğini söyledi.
Bu yıl 188 kurum ve 1324 başvuru ile rekor kırdık.
İlim Yayma Ödülleri, gelecek yıl uluslararası bir hüviyet kazanacak.
Hem tarih sahnesinde kalıcı iz bırakan hem de gençlere rehberlik eden müstesna kişiler bulunur. 2007’de ebediyete uğurladığımız Sabahattin Zaim Hoca da bu önemli isimlerden biridir. Artık bu örnek şahsiyetlerin daha görünür kılınması gerekiyor.
Topluma ve insanlığa fayda sağlayacak şuurlu ve donanımlı gençler yetiştirme hedefiyle başlayan bu girişim, bugün pek çok alanda meyvelerini vermiş durumda.
Gazze vurgusu
yalnızca kader değil keder birliği
Filistin’de, Suriye’de, Çanakkale’de bizimle omuz omuza çarpışan Arap kardeşlerimizi, “Bizi sırtımızdan vurdular” diyerek düşman haline getirdiler. Aynı şekilde bu kardeşlerimize de Osmanlı’yı kötülediler, onları bize karşı kışkırttılar. Bu yalanların senaristi, yapımcısı ve yönetmeni aynı; yalnızca mekân farklı.
terörsüz türkiye
Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteğiyle bu sefer başaracağız. Ülkemiz ve milletimizle birlikte tüm bölgenin kaderini değiştirecek terörsüz Türkiye sürecinin kimleri rahatsız ettiğini biliyoruz.
86 milyonla birlikte, kendini bu topraklara ait hisseden milyonları da yanımıza alarak yeni bir destan yazacağız.Sabırlı, samimi, dikkatli ve özgüvenli şekilde ilerliyoruz. Çözüme yaklaştıkça siyaset ve sosyal mühendislik faaliyetlerinin, medya algılarının artacağının farkındayız. Üstesinden geliyoruz ve geleceğiz.