Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İmar Planı Değişikliğine Dair Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği, hem şehirlerin plansız büyümesini kontrol altına almayı hem de kamu kaynaklarını güçlendirmeyi amaçlıyor.
Değeri artan taşınmazdan yüzde 90 kamu payı alınacak
Yeni yönetmelik, imar planı değişikliğiyle değer kazanan taşınmazlardan elde edilen kazancın yüzde 90’ının kamuya aktarılmasını öngörüyor. Böylece, özel mülkiyetin kazancından kamunun da adil bir şekilde pay alması sağlanacak. Söz konusu değer artış payı sadece arsanın değerindeki artış üzerinden hesaplanacak; bina, yapı gibi üst yapı unsurları dikkate alınmayacak.
Peşin ödemede yüzde 10 indirim fırsatı
Uygulamada mülk sahiplerinin ödeme gücünü gözeten esnek yöntemler de sunuluyor. Değer artış payını peşin ödemek isteyen mülk sahipleri için yüzde 10 indirim imkânı tanınırken, taksitli ödeme seçeneği de devrede olacak.
Kamulaştırılamayan taşınmazlar için plan değişikliği yolu açıldı
Yönetmelik, daha önce kamu hizmet alanı olarak planlanan ancak kamulaştırılamayan taşınmazlar için de yeni bir çözüm mekanizması getiriyor. Eğer ilgili kamu kurumları bu alanlara ihtiyaç duymuyorsa ve yerel idare onay verirse, bu taşınmazların planları yeniden düzenlenebilecek. Böylece özel mülkiyet üzerindeki sınırlamalar kaldırılacak, vatandaş mağduriyetlerinin önüne geçilecek ve olası dava süreçlerinin önüne geçilecek.
Kentleşmede denge ve adalet vurgusu
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, bu düzenlemeyle şehircilik ilkelerinin güçlendirildiği, kentlerin planlı ve dengeli gelişiminin önünün açıldığı vurgulandı. Aynı zamanda kamu yararının gözetildiği, kazancın adil paylaşımıyla sosyal adaletin de desteklendiği ifade edildi.
Yeni dönemde ne değişecek?
İmar planı değişikliklerinden doğan değer artışının %90’ı kamuya aktarılacak.
Peşin ödemeye %10 indirim uygulanacak.
Taksitli ödeme seçeneği sunulacak.
Kamulaştırılamayan ancak ihtiyaç dışı kalan kamu hizmet alanları için plan değişikliği yapılabilecek.
Plansız ve keyfi imar değişikliklerinin önü kesilecek.
Bu yönetmelikle birlikte Türkiye’de imar düzenlemeleri daha şeffaf, adil ve kamu yararını önceleyen bir yapıya kavuşmuş olacak. Hem şehirlerin sağlıklı gelişimi hem de kaynakların verimli kullanımı açısından önemli bir eşik aşılmış durumda.