GÖKHAN EREK / ÖZEL HABER
İran’da 28 Aralık Pazar günü Tahran Kapalı Çarşı’da ekonomik sorunlar nedeniyle başlayan hükümet karşıtı protestolar devam ediyor. Peki İran’da neler oluyor, Yaşananların perde arkasında kim ve hangi konular var, İran bu süreci atlatabilecek mi atlatır veya atlatamazsa olası senaryolar neler? İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Doç. Dr. Serhan Afacan, Yeni Birlik Gazetesi’ne yorumladı.
“ÇARŞI ESNAFININ ÜLKE EKONOMİSİNE DUYDUĞU RAHATSIZLIĞIN PATLAMASI”
İran’da yaşananların; halkın, özellikle çarşı esnafının, ülke ekonomisine yönelik duyduğu rahatsızlığın bir patlaması olduğunu aktaran Doç. Dr. Serhan Afacan, “Son dönemlerde özellikle döviz kurundaki yüksek tırmanış, bu olumsuz gidişatın somut bir göstergesi. BM ve ABD’nin yaptırımlarının etkisiyle İran’ın petrol satamaması ve dövize erişiminin kısıtlanması özellikle doların hızla yükselmesine neden oldu. Bu durum ise direkt fiyatlara yansıyarak büyük bir rahatsızlığa dönüştü. Bu rahatsızlık üzerine 28 Aralık’ta Tahran’da başlayan protestolar, başka kentlere de sıçradı.” şeklinde konuştu.

YAŞANANLARIN GEÇMİŞTEKİ OLAYLARLA BENZERLİĞİ
Doç. Dr. Afacan, İran’da üç gündür yaşananların, bazı finans kuruluşlarının yüksek faiz vaadiyle mevduat topladıktan sonra iflas etmesine bağlı olarak Aralık 2017’de Meşhed merkezli başlayarak ülke geneline yayılan ya da Kasım 2019’da akar yakıta yapılan zammı protesto etmek için başlayarak yine hızla ülke geneline yayılan toplumsal hareketler gibi temelde ekonomik odaklı bir protesto dalgasına dönüştüğünü hatırlatarak, “İran’ın konjonktürel olmaktan çok yapısal olan ekonomik sorunları, gidişatı olumsuz etkileyerek dönem dönem bu tarz patlamalara neden olmaktadır.” ifadesini kullandı.
“PROTESTOLARIN BAŞINI ESNAFIN ÇEKMESİ ÖZELLİKLE ANLAMLI”
İran’daki mevcut protestoların; dışarıdan bir tetiklenme neticesinde gerçekleşmediğini vurgulayan Doç. Dr. Afacan, şunları kaydetti:
“Gelir düzeyi düşük İranlılar, büyük bir ekonomik baskı altında yaşadıkları gibi piyasadaki istikrarsızlık çarşı esnafının da işlerini zorluyor. Bu protestoların başını esnafın çekmesi ise özellikle anlamlı. Birçok ülkede olduğu gibi İran’da da esnaf kolayca sokağa dökülen bir kitle değil. Hatta esnaf çoğu durumda toplumsal hareketlerinin kendi işlerine zarar vermesinden tedirgin olur. Ancak İran’daki ekonomik göstergelerin kötü seyretmesi ve bunun piyasalara yansıması esnafı doğrudan etkileyerek sokağa döktü.”
PEHLEVİ AİLESİ İRAN REJİMİ MUHALİFLERİ ABD VE İSRAİL’İN ETKİSİ
Doç. Dr. Afacan, Pehlevi ailesi başta gelmek üzere diasporadaki İran rejimi muhaliflerinin ya da İsrail’den, belirli ölçüde ABD’den bazı önemli isimlerin, protestolara destek vererek kitleleri rejime karşı hareket geçirmesinin mevcut durumda bir karşılığının olmadığını belirterek, bu tarz çıkışların daha ziyade konjonktürden “yararlanmaya” çalışma girişimleri olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
“HALİHAZIRDA KONTROL DIŞINA ÇIKMIŞ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL”
İran’da, halihazırda kontrol dışına çıkmış ya da çıkma eğilimi gösteren bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Doç. Dr. Afacan, “Kaldı ki hükümet yetkilileri toplumsal talep ve şikayetleri makul ve meşru bulduklarını belirttikleri gibi kolluk kuvvetleri de sokakları radikalize edecek bir tavır en azından şimdiye dek sergilemedi.” dedi.
“MERKEZ BANKASI BAŞKANININ DEĞİŞTİRİLMESİ PİYASALARI RAHATLATACAK BİR HAMLE”
İran Merkez Bankası başkanının değiştirilmesinin piyasaları rahatlatacak bir hareket olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Doç. Dr. Afacan, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Ben protestoların büyük bir güvenlik riskine yol açmadan sönümleneceğini düşünüyorum.”