İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem İstanbul Valisi Ali Yerlikaya: Oturup depremi bekleyemeyiz

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya: Oturup depremi bekleyemeyiz

İstanbul için afete dönüşebilecek 9 önemli tehlike başlığı, "deprem, sel-taşkın, yangın, endüstriyel kazalar, ulaşım kazaları, heyelan, toprak kayması gibi kütle hareketleri, meteorolojik-iklimsel afetler, göç-nüfus hareketleri ile terör, toplumsal olaylar ve çevre kirliliği" olarak açıklandı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “Zaman su gibi akıp giderken oturup dua ederek afeti bekleyemeyiz” dedi

İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), bugün düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıya İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kaymakamlar, belediye başkanları, AFAD ve AKOM yetkilileri ile Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın da aralarında akademisyenler katıldı.


En önemli 9 tehlike

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 138 kurum ve kuruluşun, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, akademisyenler ile 550 uzman teknik personelin destekleriyle 102 toplantı ve 2 çalıştay gerçekleştirildiğini bildirdi. Çalışmalar sonunda İstanbul için afet riski oluşturan 9 önemli tehlikenin belirlendiğini ifade eden Vali Yerlikaya, en riskli noktaların haritalandırıldığını bildirdi. İstanbul için 9 önemli tehlike başlıklarını, "Deprem, sel-taşkın, yangın, endüstriyel kazalar, ulaşım kazaları, heyelan, toprak kayması gibi kütle hareketleri, meteorolojik-iklimsel afetler, göç-nüfus hareketleri ile terör, toplumsal olaylar, çevre kirliliği gibi diğer afetler" olarak açıklayan Yerlikaya, alınması e yönelik gereken önlemlerle ilgili yol haritaları oluşturulduğunu da ifade etti.


Zaman hızlı geçiyor

Valisi Yerlikaya yapılan çalışmaların kaybedecek vakit olmadığını gösterdiğini belirterek "Temel olarak dört amacımız var; Şehrimizi güvenli hale getirmek, afet risk yönetimini güçlendirmek, afetlerden etkilenmeyen bir ekonomi kurmak ve afetlere karşı dirençli bir toplum oluşturmak" dedi. İstanbul'da nüfusun 41 yılda 10.7 milyon arttığını belirten Vali Ali Yerlikaya, yılda ortalama 260 binlik nüfus artışı olduğunu vurguladı. Vali Yerlikaya "İstanbul gibi dinamik bir şehirde zaman çok daha hızlı geçiyor. Zaman su gibi akıp giderken oturup dua ederek afeti bekleyemeyiz" dedi.


Yüzleşmek gerekiyor

Konuşmasında İRAP’ın çok önemli bir başlangıç olduğunu vurgulayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Ancak sonuç değildir. Hepimizin ana gündemi olarak, ‘afet’ denince akla İstanbul'da ne yazık ki depremle yüzleşmek geliyor” dedi. Bu konuda başarıya ancak ortak akılla çalışarak ulaşılacağının altını çizen İmamoğlu, “Bu konu, sadece bir kurumun, kanunla belirlenmiş bir ilçe belediyesinin ya da büyükşehir belediyesinin ya da X,Y, Z grubunun çözebilmesi mümkün olan bir husus değildir” uyarısında bulundu. Deprem ve kentsel dönüşüm meselesinin eşgüdümlü olarak yürütülmesine dair hazırladıkları raporu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunduklarını aktaran İmamoğlu, söz konusu çalışmayı dileyen kurum ve kuruluşlarla paylaşmaya hazır olduklarını belirtti.


Siyasi malzeme oldu

Kendisinden önce konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in halkın da sürecin içine katılması yönündeki sözlerine katıldığını kaydeden İmamoğlu, “Ne yazık ki 99 depreminden sonra Türkiye'mizde, milletimizin aklına, kentsel dönüşüm denince para kazanmak geliyor. Ve ne yazık ki, kentsel dönüşüm deyince, ‘Bir daireme kaç daire alırım’ mantığı öne çıkıyor. Yani şöyle bir bakış yok: ‘Ben, çürük dairemi nasıl yapabilirim? Yerine bir daireyi nasıl var edebilirim? Cebimden en az parayı nasıl çıkartırım’ da desin; ona da razıyız. Ama öyle bir mantık oluştu, oluşturuldu. Burada A, B, C, D kurumlarını suçlamıyorum. Bütüncül olarak hepimiz kusurluyuz. Bir şekilde siyasetin de malzemesi oldu? Yine A,B, C partilerini konuşmuyorum; hepimiz kusurluyuz” özeleştirisinde bulundu.


ARTIK ÇÖZÜMÜ KONUŞMALIYIZ

“Artık çözümü konuşmalıyız” diyen İmamoğlu, “Çözüm kısmında da kesinlikle olağanüstü şeffaf, herkesin elini taşın altına koyduğu bir mekanizmayı var etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Bu anlamda bakanlıkla saygın, şeffaf ve sağlıklı masalarda çalışmaya devam ettiklerini aktaran İmamoğlu, “Bu iş büyük bir meseledir. Ve İstanbul için konuşuyorum. ‘Her şehirde 6306 geçerlidir’ diyemezsiniz. İstanbul, bu işin başka bir noktasıdır. İstanbul, başka bir yerdir. Ve İstanbul'da deprem meselesi -Allah göstermesin, geçimden versin diyelim- geldiği gün ekonomik kaybının, bu memleket adına bir milli güvenlik sorunu olacak derecede kayıp yaratma riski vardır. Bizim yaptığımız son araştırmalara göre, 200 bine yakın bina, orta ve ağır risk taşımaktadır. Geçmişte çok değerli çalışmalar oldu. Ama bizim birebir yaptığımız analiz çalışmaları da karşımıza çıkan sayı, 200 bine yakın binadır. Bina, daire demiyorum. Bu çok net. Bundan kaçamayız” dedi. DHA