İstanbul’un kalbinde, tarihle iç içe bir mekânda dikkat çeken bir buluşma gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Müslüman Alimler Birliği heyetini İstanbul’da kabul etti. Heyetin şehirde bulunma nedeni, "İslami ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze" temasıyla düzenlenen, oldukça geniş katılımlı bir programdı.
Program, Türkiye'deki İslam Alimleri Vakfı ve Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin iş birliğiyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda hayata geçirildi. Etkinlikte, tam 50 ülkeden 150'ye yakın İslam alimi bir araya gelerek Gazze'de yaşanan insani kriz ve İslam dünyasının sorumlulukları üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yoğun program kapsamında İstanbul’da bulunan İslam alimlerini Sultanahmet’teki Tunuslu Hayreddin Paşa Konağı’nda kabul etti. Görüşme, sadece bir nezaket ziyareti olmanın ötesine geçti; çünkü burada ele alınan konular, küresel vicdanı ilgilendiren meseleleri kapsıyordu.

zirvede erdoğan’dan güçlü mesajlar: “gazze sadece bir şehir değil, ümmetin onurudur”
Görüşme sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği mesajlar dikkat çekiciydi. Gazze’de yaşananlara karşı sessiz kalmanın İslami değil, insanî de olmadığını vurgulayan Erdoğan, ümmetin dayanışmasının sadece sözle değil, eylemle de ortaya konulması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Mehmet Görmez gibi birçok önemli isim de görüşmede hazır bulundu. Bu isimlerin varlığı, buluşmanın sadece bir dini temsilden ibaret olmadığını, aynı zamanda diplomatik ve stratejik boyutlar da taşıdığını gösterdi.
sultanahmet’te atılan adım, islam dünyasında yeni bir birlik ruhunu mu işaret ediyor?
Bu toplantının İstanbul’da, özellikle de tarihsel simge mekânlardan biri olan Sultanahmet’te yapılması, birçok gözlemci tarafından sembolik bir tercih olarak yorumlandı. İslam dünyasının kalbinde, hem geçmişi hem geleceği kucaklayan bir duruş sergilendi.
Toplantıda alınan kararların kamuoyuna açıklanmaması, kapalı kapılar ardında daha derin ve hassas meselelerin konuşulduğu izlenimini verdi. Ancak diplomatik kaynaklar, bu buluşmanın ardından İslam ülkeleri arasında ortak insani yardım girişimlerinin artabileceğine dikkat çekiyor.