İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem İYİ Parti: Gazetecilerin derdest edilebildiği bir ülke

İYİ Parti: Gazetecilerin derdest edilebildiği bir ülke

İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, gazeteci Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel’in gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Devlet ihtimalle yönetilmez, meditasyonla yönetilmez” şeklinde konuştu.

Ağıralioğlu, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

"Gazetecilerin derdest edilebildiği bir ülke"
“Bu gazetecilerin ifadeye çağrılması çok mümkünken öyle paldır küldür Türkiye’nin Devleti’nin dış itibarını da sıkıntıya sokacak şekilde ülkede iktidara muhalif olanların kötü muameleye maruz kaldığı bir propagandaya dönüştürülebilmesi imkânına dönüşmesi kıymetsizdir. Bu şekilde gazetecilerin derdest edilebildiği bir ülke not almıyor, ekonomisi ivmelenmiyor, demokrasi uluslararası itibar görmüyor, akredite olamıyorsunuz. Bu gazetecilere yapılan işlerin içerisinde zikredilen ifadelerin hiçbirisini makul bulmuyoruz. Müyesser Hanım Ergenekon davalarında ciddi bir çalışmaya imza etti. Ciddi bir gazetecilik ortaya koydu. Müyesser Hanım kalemini, kelamını onca siyasi baskıya rağmen vicdanını kirletmeyecek şekilde namusuyla, izzetiyle bekledi. Bu gazetecilere yapılan işlerin içerisinde zikredilen ifadelerin hiçbirini makul bulmuyoruz. Devlet ihtimalle, meditasyonla yönetilmez. Devlet böyle münasebetsiz ifadelerle insanların hayatlarına paldır küldür giremez. Hayretle izliyoruz, mukabele edeceğiz.

Gazetecilik, haber almak haber haberleşmek özgürlüğü anlamında ifade hürriyeti anlamında insanların haberdar olması anlamında çok muhafaza edilmesi gereken ve demokrasinin en kuvvetli ihtiyaçlarından biridir. Gazetecilik mesleğini böyle aşındırma gazetecilik yapanları bu şekilde töhmet altında bırakmak lazımdır. Kılı kırk yarmak lazım kılı kırk yarmak lazım ki bu meslek Türkiye’de denetim mekanizmasının bir ayağını oluşturuyor. Her hükümetin vazifesi gazetecilik kurumunu ayakta tutmaya çalışmaktır."

"AK Parti grubunu camii de itikafa davet edeceğiz" 
"Açın dedik. Açmak, hem sizin tarihe hem ceddinize hem İstanbul’u size fethetmiş şanlı bir kumandana ve onun şerefli ordusuna vazifenizdir. Önergemiz, biz sizin teklifinizden birkaç adım öndeyiz gibi bir gerekçeyle reddedildi. Problem bu ise derhal açacaksınız. Açmayalım tartıştıralım, tartışırken siyaseti tasnif edelim, memleketin enerjisini emelim. Bunlara hiç tenezzül etmeyelim. Açalım hemen. Gereğini yapalım.

Açılması kadar Ayasofya’yı açan ruha sadakatte lazımdır. Ayasofya’yı açan camiye dönüştüren iradenin arkasında inanca saygı vardır. Sorumluluk vardır, adaletle ülke yönetmek vardır, sadaka taşları vardır, her canlıya saygı ve hürmet hissi vardır, memlekette yaşayan her inancı yaşatma tahammülü vardır bunların hepsini kaybettikten sonra Ayasofya’yı sadece bina olarak açmanın sorumsuzluğu beraberinde başka problemler getiriyor. Hükümetin Ayasofya’yı açan nezaketin, tahammülün, hoşgörünün, alın terinin kaybedildiği bir siyasal iklimde sorumluluklarını perdelediğini düşünüyorum. Buraya açıldıktan sonra şükür namazına geleceğiz dedik. Ondan sonra da AK Parti grubunu camii de itikafa davet edeceğiz.