İstanbul
Parçalı bulutlu
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem İyi Partili Türkkan: Erken seçim bağıra bağıra geliyor

İyi Partili Türkkan: Erken seçim bağıra bağıra geliyor

İyi Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, iktidarın ekonomi hamlelerinin erken seçime yönelik olduğunu ileri sürerek, "erken seçim yok" açıklamalarına inanılmaması gerektiğini belirtti. Türkkan, "Erken seçim bağıra bağıra geliyor" dedi.

Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İyi Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, hükümetin ekonomi politikalarının erken seçime yönelik olduğunu iddia etti.

Türkkan, şöyle konuştu:

"Millet gerçek sorunlarına çözüm beklerken, ülkeyi yönetenlerin derdi sosyal medya yasakları, işe yaramayan ama birilerinin çok işine yarayan torba kanunlar ve paralel barolar.

Kısaca iktidar, ekonomik krizi konuşturmamak için cebinde sürekli boş ve yapay gündemler taşımaya devam ediyor.

İktidarın konuşulmasından korktuğu tek konu ekonomi. Çünkü ekonomi berbat.

Türkiye yeni sistemle dünyadaki ilk 10 ekonomi içerisine girecekti, geldiğimiz noktada ilk 20’de tutunmakta zorlanıyoruz.

Hani dolar düşecekti? Dolar 2018’de 4,68 liraydı bugün 6,85. Bu rakama da kanmayın, 7 lirayı aşmasın diye Türkiye’nin 100 milyar dolarını heba ettiler.

Yani 15 tane Osmangazi köprüsünü ya da 10 tane İstanbul Havalimanı parası kadar dövizi piyasaya verdiler, ama yine olmadı.

"Kara bir tablo yaşanıyor"
"Geldiklerinde dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.714 liraydı, şimdi ise 2.431 lira. İnsanlar açtı, şimdi aç ve sefil oldular.

Gelinen 2 yıllık sürecin sonunda sadece ekonomi değil, demokrasi ve hukuk alanlarında da ülkemiz kara bir tablo yaşıyor.

Tek adam sisteminin hukuk, akıl ve demokrasi dışı uygulamaları zaten ekonomiyi kronik bir hastalığa sokmuştu” dedi.

"Tarihin en yüksek işsizlik oranı"
"Salgın sürecinde binlerce iş yeri kapandı, insanlar işsiz kaldı. Covid-19 sürecinde Türkiye, tarihinin en yüksek işsizlik oranlarına ulaştı.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hesaplama yöntemine göre işsiz sayısı 18 milyona dayandı.T24

Tüm bunlar yetmezmiş gibi Merkez Bankası’nın rezervleri, bırakın sıfırı tüketmeyi eksi 24 milyar dolar görünüyor.

Tablo bu kadar kötüyken, hâlâ “ekonomi iyi” diyorsunuz.

"Henüz kötünün kötüsünü görmedik"
"Ülkeyi yönetemeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Henüz daha kötünün kötüsünü görmedik.

Türkiye de dahil dünya ekonomisi en iyi ihtimalle yüzde 5 küçülecekti. Ancak daha sonra OECD’nin yenilen raporuna göre ekonomimizdeki küçülme oranı ek yüzde 3,5 bir artışla yüzde 8,5’ları bulacak.

Bu şu demek, önümüzdeki dönemde daha az üreteceğiz, daha az ihracat yapacağız, daha az kazanacağız, daha çok yoksullaşacağız.

"Bal gibi biliyorlar ülkeyi yönetemediklerini"
"Erken seçim bağıra bağıra geliyor. Psikolojik ve ekonomik olarak yıpranan vatandaşlarımızı olası bir erken seçimde iyi hissettirecek şeyleri de düşündüler.

Şartlar daha da kötüleşmeden insanlara “ikinci el araç al, 6 ay sonra öde, sıfır alırsan 12 ay sonra öde” dediler. Ya da zararına verilen konut kredisiyle “evini bugün al, 12 ay sonra ödemeye başla” demenin ne anlama geldiğini ilk bakışta anlamak zor.

Daha vergi ödemesi gelmeden, daha aldığın kredinin geri ödemesi gelmeden, daha güneşlendikten sonra çektiğin tatil kredisinin borcu gelmeden seçime gidecekler gibi duruyor.

Bakmayın onların “erken seçim yok” söylemlerine. Bal gibi biliyorlar ülkeyi yönetemediklerini. İktidarın tüm hesabı, insanlar aldıkları kredileri geri ödemeye başlamadan, enflasyon patlamadan ülkeyi sandığa götürmek."