Çocukluk Hayaliyle Başlayan Yolculuk, Trajediyle Sona Erdi
Bir hayalin peşine düşen elektrik mühendisi ve amatör pilot Mehmet Demirci, tek motorlu uçağıyla dünya turuna çıkmak üzere geçtiğimiz günlerde havalandı. Yalnızca uçmak için değil; Türk bayrağını dünyaya taşımak, barışa dikkat çekmek ve Türk Hava Kurumu’nun 100. yılına anlamlı bir katkı sunmak için yola çıktı. Ancak rota, ilk durağın ardından kesintiye uğradı. Kaçkar Dağları'na çarpan uçakla birlikte umutlar da irtifa kaybetti.
Dakikalar İçinde Felakete Dönüşen Uçuş
2 Temmuz akşamı saat 18.00’de Eskişehir Sivrihisar Havacılık Merkezi’nden kalkış yapan M20J tipi tek motorlu uçak, Rize-Artvin Havalimanı'na doğru ilerliyordu. Uçakta pilot Mehmet Demirci'nin yanı sıra, Rize’ye gitmek üzere binen yolcu Hicran Kaya bulunuyordu. Uçak, Rize-Bayburt-Erzurum sınırında dağlık alanda kaza kırıma uğradı.
Hicran Kaya, “Uçağımız dağa çarptı. Nerede olduğumuzu bilmiyorum. Yardım edin, ölüyoruz,” diyerek yetkililerden yardım talep etti. Bu çağrı üzerine arama kurtarma çalışmaları derhal başlatıldı.

Zirvede Enkaz, Kurtarılan Umut
Gece boyunca süren çalışmalar sabaha karşı sonuç verdi. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve İkizdere Arama Kurtarma (İDAK) ekipleri, sabah 06.24 itibarıyla Kaçkar Dağları’nın zirvesinde uçağın enkazına ulaştı. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yaptığı açıklamada kadın yolcunun bilincinin açık olduğunu, sağlık durumunun iyiye gittiğini belirtti. Pilot Mehmet Demirci ise olay yerinde hayatını kaybetmişti.
Hicran Kaya, askeri helikopterle Erzurum Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazanın kesin nedenine ilişkin teknik inceleme sürüyor.
Barışa Adanmış Bir Uçuş Planı
Mehmet Demirci, uzun süredir hazırlıklarını sürdürdüğü dünya turuna yalnızca bireysel bir başarı için değil, anlam yüklü bir mesajla çıkmak istiyordu. Rize’den Kazakistan’a, oradan Alaska’ya, ardından Amerika, Kanada, Grönland, İzlanda ve Avrupa’ya uzanacak bir rotası vardı.
Toplamda 32 durakta mola vermeyi planlayan Demirci, yaklaşık 40 günlük bir uçuş süresince gökyüzünde 160 saat geçirmeyi öngörüyordu. Bu turu, dünyadaki savaşlara karşı bir barış çağrısı olarak nitelendirmiş ve Türk bayraklı bir uçağın bu rotayı izlemesinin simgesel bir değer taşıyacağını vurgulamıştı.

Tek Türk, Tek Uçak, Bitmeyen Hayal
Demirci, Çorlu Atatürk Havalimanı’ndan başlayan yolculuğuna Sivrihisar’da mola vererek devam etmişti. Sivrihisar’da Türkiye'nin ilk akrobasi pilotları Ali İsmet Öztürk ve kızı Semin Öztürk Şener tarafından karşılanmıştı. Hazırlık sürecinde yaptığı açıklamalarda, uçağın teknik özelliklerinden, hava tahminlerine kadar tüm detayları titizlikle planladığını söylemişti.
Ancak tüm bu çaba ve inanç, Kaçkar’ın sert zirvesinde sona erdi. Geride ise, çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürme cesareti, Türk sivil havacılığına katkı sunma arzusu ve gökyüzüne adanmış bir hayat kaldı.