İstanbul
Kapalı
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Kadınlar ekranda reyting malzemesi mi? RTÜK’ten sert çıkış!

Kadınlar ekranda reyting malzemesi mi? RTÜK’ten sert çıkış!

RTÜK, şiddetin ekranlarda normalleştirildiğini belirterek medya kuruluşlarını uyardı: Kadın mağduriyeti reyting uğruna istismar edilemez.

MUHABİR: Eylül Baysal

“Kadınlar Reyting Kurbanı Olmasın”

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), kadına yönelik şiddetin medya içerikleri aracılığıyla normalleştirilmesine karşı televizyon ve dijital platformlara sert uyarılarda bulundu. Özellikle gündüz kuşağı programlarında şiddetin sıradanlaştırıldığına ve kadın mağduriyetlerinin reyting uğruna istismar edildiğine dikkat çekildi.

Şiddet Ekranda Meşrulaştırılıyor

RTÜK’ün açıklamasında, gündüz kuşağı programlarında sıkça rastlanan şiddet olaylarının kamu yararını gözetmekten uzak, ticari kaygılarla ele alındığı ifade edildi. Bu yapımların çözüm üretmek yerine olayları sansasyonel bir dille işlediği, böylece hem şiddeti sıradanlaştırdığı hem de kamu kurumlarına duyulan güveni zedelediği belirtildi.

“Kırık Cam Teorisi” Uyarısı

Kadına yönelik şiddetin sabah programlarından akşam dizilerine kadar gün boyunca ekrana taşınmasının, toplumda “kırık cam teorisi” etkisi yarattığı vurgulandı. Bu durumun, şiddetin olağan bir durum gibi algılanmasına ve yeniden üretilmesine zemin hazırladığına dikkat çekildi.

Kadın Bedeninin Metalaşmasına Tepki

RTÜK raporunda, medya yapımlarında kadın bedeninin ve yaşadığı mağduriyetlerin reyting uğruna metalaştırıldığına dikkat çekildi. “Gerçekleri yansıtıyoruz” iddiasıyla ekrana taşınan içeriklerin, toplumu bilinçlendirmekten çok, şiddeti kanıksatan bir söylemle sunulduğu belirtildi.

Anadolu Kadınının Gerçek Kimliği Göz Ardı Ediliyor

Açıklamada, Türk medyasının toplumun tarihsel ve kültürel değerlerinden uzaklaştığı ifade edilirken, Anadolu kadınının üretici ve dönüştürücü kimliğine yeterince yer verilmediği kaydedildi. RTÜK, medya kuruluşlarını daha sorumlu ve toplumsal faydayı önceleyen yayın politikalarına davet etti.

Kırık Camlar Teorisi - Pazarlama İletişimi Platformu

 

"Kırık Camlar Teorisi" Nedir?

1982 yılında sosyal bilimciler James Q. Wilson ve George L. Kelling tarafından geliştirilen Kırık Camlar Teorisi, sosyal düzensizliğin nasıl daha büyük sorunlara yol açabileceğini açıklayan etkili bir yaklaşımdır. Teoriye göre, terk edilmiş bir binada kırık bir camın onarılmadan bırakılması, çevrede kimsenin ilgilenmediği ve müdahale etmeyeceği izlenimini yaratır. Bu da daha fazla camın kırılmasına, daha çok vandalizme ve nihayetinde daha ciddi suçlara zemin hazırlar.

Bu düşünce, Stanford Üniversitesi’nden ünlü psikolog Philip Zimbardo’nun deneysel çalışmalarına dayanır. Zimbardo'nun araştırmaları, çevresel bozulmanın bireyler üzerindeki psikolojik etkisini ortaya koymuştur. İnsanlar, bakımsız ya da düzensiz bir ortamda suçun yayılma ihtimalinin daha yüksek olduğuna inanır ve bu nedenle ya kendilerini geri çeker ya da kamu düzenine katkıda bulunmaktan vazgeçer.