Kartalkaya'daki feci yangın davasında yeni gelişme
Bolu’nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya’da, 21 Ocak’ta yaşanan yangın, Türkiye’yi yasa boğdu.
Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, kısa sürede büyüyerek binada büyük hasara yol açtı.
78 kişi hayatını kaybederken, 133 kişi de yaralandı. Yangın, otel içinde bulunan birçok kişinin kaçma şansı bulamadan can verdiği bir facia halini aldı.
Yangının çıkış sebebi ve olayla ilgili ihmaller, uzun süre tartışma konusu oldu.
Güvenlik önlemleri, yangın çıkış yolları ve otelin yangına dayanıklılık özelliklerinin yetersiz olduğu iddiaları gündeme geldi. Yangın sonrası yapılan incelemelerde, otelin yangın yönetmeliğine uygun olmadığı ve hayat kurtaran önlemlerin yeterince alınmadığı belirlendi.
Savcılıktan Çarpıcı Mütalaa: "Olası Kastla Öldürme"
Savcılık, Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül ve yönetim ekibi hakkında, faciada hayatını kaybeden 78 kişinin ölümünden sorumlu tutulmalarını talep etti. Yangına ilişkin hazırlanan mütalaada, sanıklar hakkında “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçları yöneltiliyor.
Otel sahibi Halit Ergül, otelin yönetim kurulu üyesi ve Ergül’ün damadı Emir Aras, Gazelle Otel Müdürü Ahmet Demir ve Grand Kartal Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir hakkında 78 kişinin ölümüne ve 35 kişinin yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle ağır cezalar talep ediliyor.
Yangın Sonrası İhmal İddiaları: Hayat Kurtarma Önlemleri Eksikti
Otelin yangın güvenliği ile ilgili ihmallerin olduğu, özellikle yangın merdivenlerinin yetersizliği ve acil çıkış yollarının doğru şekilde işaretlenmemesi gibi sebeplerle facianın boyutlarının arttığı öne sürülüyor. Ayrıca otel çalışanlarının yangın sırasında personel olarak etkin bir şekilde hareket etmedikleri ve misafirlerin tahliyesine yönelik önceden bir eğitim verilmediği de öne çıkan eleştiriler arasında.
Kartalkaya'daki Facianın Yargı Süreci ve Beklentiler
Hukukçular, bu tür büyük facia davalarında “olası kast” suçlamasının önemine dikkat çekiyor.
Olası kast, bir kişinin, ölüme yol açacak bir eylemi gerçekleştirirken sonucu öngörebileceği fakat yine de gerçekleştirmeyi tercih ettiği durumları tanımlar. Bu bağlamda savcılığın talepleri, davanın seyrini değiştirebilir ve cezaların ağırlığını belirleyecek.
Öte yandan, faciada hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralılar, adaletin yerini bulmasını bekliyor. Olayın, benzer faciaların önlenmesi adına bir dönüm noktası olması gerektiği görüşü de yaygın.