İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Suriyeli' çıkışı: Senin ne işin vardı Orta Doğu bataklığında?

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Suriyeli' çıkışı: Senin ne işin vardı Orta Doğu bataklığında?

Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sığınmacı politikasını eleştirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Senin ne işin vardı Orta Doğu bataklığında?'' dedi.

KAYNAK: DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa'da partisinin düzenlediği "Güneydoğu Anadolu Yerel Yönetimler Bölge Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "'Karnını doyurmakta zorlanan Urfalı kardeşim bir de Suriyelilerin karnını doyuruyor. İktidar olsaydım bunların hepsini ülkelerine gönderecektim'" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa'da düzenlenen "Güneydoğu Anadolu Yerel Yönetimler Bölge Toplantısı'na katıldı. Burada davul- zurnayla karşılanan Kılıçdaroğlu, uzun araç konvoyuyla toplantının yapıldığı otele geçti. Toplantının yapıldığı salonda akreditasyon yapamayan bazı partililer salona alınmayınca gerginlik yaşandı. Bu duruma tepki gösteren teşkilat mensupları toplantı salonunu terk etti.

Toplantıda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa'nın tarihi açıdan görkemli bir kent olduğunu ifade ederek kentteki eğitim ve mevsimlik işçiler konusuna değindi. Kılıçdaroğlu, "Eğitim tam bir felaket. 60-70 kişilik sınıflarda bir öğretmen öğrenciyle nasıl ilişki kuracak? Derslik için de söz veriyoruz. Büyükşehir belediye başkanlığını bize vereceksiniz, 5 bin derslik kuracağız. Eğer Şanlıurfalı kardeşim çocuğunun iyi bir eğitim almasını istiyorsa, en az 100 kreşin Urfa'da olmasını istiyorsa CHP'nin adayına oy verecek, beraber takip edeceğiz. Adaletin ne olduğunu, erdemin, faziletin ne olduğunu bilmesi gereken bir kentteyiz. Siyasette ahlakı burada anlatacağız. Şanlıurfa sadece bizim açımızdan değil, sadece Türkiye açısından da değil, dünyanın kültürel açısından da çok önemli bir kenttir. Bugün 12 bin yıl öncesini de Şanlıurfa belirledi. Dolayısıyla bu kentin dünya tarihinde de değerli bir yeri vardır. Mustafa Kemal Atatürk'ün ismi ilk kez bu topraklarda bir caddeye isim olarak verilmiştir. Bu kent, turizmin başkenti bir şehir gibi olması gerek ama öyle değil. Zaten öyle olması için biz burada toplandık. Böylesine önemli bir kenti sorunlarla boğuşturuyorlar. Genç nüfus açısından Şanlıurfa bir numara. Genç işsizlik açısından da yine bir numara. Bu soruyu ben soruyorum. Her kentin hem tarihini, hem bugününü, hem geleceğini inşa ediyoruz. Etmek de zorundayız. Mevsimlik tarım işçileri. On binlerce Şanlıurfalı Anadolu coğrafyasına bağlıdır. Fındığını, fıstığını, pamuğunu toplamak için Şanlıurfa'dan on binlerce aile kent kent geziyor. Benim burada mevsimlik tarım işçileri ile fotoğraflarım var, acaba bu mevsimlik işçileri kaç siyasetçi gördü. Nasıl oluyor da koskoca Türkiye Cumhuriyeti okuyamayan bu çocuklarımıza sahip çıkamıyor. O ailelerden hiçbirinin sosyal güvencesi, sigortası yok. Sahipsiz onlar. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir'" dedi.

'TÜRKİYE'NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK'

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunun olmadığını belirterek, "'Kimimiz sade vatandaş, kimimiz milletvekili, kimimiz bir genel başkan olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sorunların çözümünde eğer etik değerleri esas alırsak vatandaştan toplanan her kuruşu yine vatandaşa verirsek, çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Siyaset kurumu kirlilikten arındığı sürece Türkiye'de sorunlar çok daha hızlı şekilde çözülecektir. Siyaset kurumunun bugün Türkiye'de temel sorunu kirlilikten arınmamış olmasıdır. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset halka hizmet etme aracıdır. Eğer siz siyaseti zenginleşme aracı olarak görürseniz ülkenin sorunları çözülemez'" diye konuştu.

'KAYYUM UYGULAMASI TAM BİR FELAKETTİR'

Kemal Kılıçdaroğlu, kayyum uygulamasını eleştirerek, bunun tam bir felaket olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Eğer montaj videolar yapıyorsanız, ahlaki ve siyasi meşruiyetiniz tartışılır hale gelir. Milletin seçtiği belediye başkanı yerine kayyum atarsanız, siyasi meşruiyete gölge düşürür. Bu millet niye oy kullanıyor? Bunun adı demokrasi olur mu? Bu tam bir felakettir. Ben Şanlıurfa'da elektriği bedava vereceğim dediğim zaman her yerden ses geldi. Elinden tutan mı var, yap dediler. Yaptık. Denizli ve Antalya'da örnekleri var. Binlerce dönüm taşlık arazi var. Dünyanın her ülkesinden 0 faizle kredi alabilirsin. Güneşe para mı veriyoruz arkadaşlar. Paneli kurup elektriği elde edeceksin. Çiftçiye bedava vereceksin. Ben bunu söyledim. Önce itiraz ettiler. Şimdi her yere panel kuruyorlar. Benim Şanlıurfa'ya sözüm var. Önce buradan sonra tüm Türkiye'ye bunu yayacağız.''

'İKTİDAR OLSAYDIM SURİYELİLERİ GERİ GÖNDERECEKTİM'

Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Karnını doyurmakta zorlanan Urfalı kardeşim bir de Suriyelilerin karnını doyuruyor. İktidar olsaydım bunların hepsini ülkelerine gönderecektim. Biz ısrar edince, vatandaşlar da böyle bir talepte bulununca mültecilerin gönüllü geri dönüşü için proje hazırlıyoruz dediler. Gönüllü geri gönderecekler. Bu devleti yöneten kişi ABD'ye gittikten sonra, ülkemizdeki ana muhalefet partisi seçimi kazanırsa mültecileri geri göndereceğiz diye tehdit etti şeklinde açıklama yaptı. Kendi ülkesinin ana muhalefet partisini başka ülkenin politikacılarına şikayet ediyor. Şuna bakar mısınız? Evet, göndereceğiz. İnsani koşullarda göndereceğiz. Sen getirdin, biz göndereceğiz. Bu milletin başına bela ettin bu insanları. Ben o insanlara da üzülüyorum. Onlar da huzur içerisinde yaşamak istiyorlar. Senin ne işin vardı Orta Doğu bataklığında?''