İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri işlerini geri istiyor!

Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri işlerini geri istiyor!

Sendikalaştıkları için işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hastane önünde oturma eylemi başlattı. Koç Üniversitesi Hastanesi'nde 11 aydır çalışan Kenan Güngördü, “Sendikalıyız diye hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldık. İşimizi, aşımızı, hakkımızı geri istiyoruz” dedi

DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş'e üye olduktan sonra işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri hastane önünde oturma eylemi başlattı. Her gün 14.00 ile 18.00 arası hastane önünde olan işçiler, işlerine iade edilmeyi, sendikal haklarının tanınmasını, tacizci müdür hakkında işlem yapılmasını istiyor. Evrensel'in haberine göre; Koç Üniversitesi Hastanesinde 300’ün üzerinde taşerona bağlı çalışan temizlik işçisi var. Bu işçiler Euroserve adlı taşeron şirkete bağlı çalışıyorlar. Kadrolu işçiler ile aralarında ciddi hak ve ücret farkı olan işçilerin sendikalaşması da tacize ses çıkarması da yasak. Kasım ayı içerisinde sendikalaştıkları için işten atılan ardından yaptıkları basın açıklamasıyla işe iadelerini talep eden işçilerin bu talepleri karşılanmadı. Hastane önünde oturma eylemi başlatan Dev Sağlık-İş üyesi işten atılan Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri talepleri kabul edilene kadar eylemlere devam edeceklerini söylüyor. Yaklaşık 6 yıldır Koç Üniversitesi Hastanesinde çalışan işten atılan işçi Suna, “Biz taşerona bağlıyız taşeronda çalışıyoruz ama bizim asıl işverenimiz Koç" diyor. Hastanede ciddi sorunlar olduğunu baskı ve mobbinge maruz kaldıklarını anlatan Suna, “Su içmek nedir ya su bile içemiyoruz, sürekli koşturmamız isteniyor. Bir günde 6 defa düşer mi insan? Öyle bir koşturmaca var ki yetişmeye çalışıyorsun ayağın kayıyor düşüyorsun bir günde 6 defa yere kapaklandım. Nefes almadan çalışmamız isteniyor” ifadelerini kullanıyor.


Sendikalı olduğum için işten atıldım

Yaşadıkları sorunları hastane yönetimine bildirmelerine rağmen düzeltilmeyince sendikalı olduklarından bahseden Suna, “Yemek molalarımızdan bile fedakârlık ederek sendikalaşma çalışması yürütüyorduk. Sırf arkadaşlarımıza ulaşalım diye molalarımızı kullanmıyorduk, en sonunda bu faaliyetimiz yönetimin kulağına gitti” diyor. Hastanede çalışan kadın işçiler olarak en çok canlarını sıkan meselenin taciz olduğunu söyleyen Suna, “Saçımıza, makyajımıza, eteğimize karışan bir müdür var burada. Bu müdür Koç’a bağlı taşeron ile Koç arasındaki bağı sağlıyor. Kendisini Koç’un sağ kolu olarak tanıtıyor. Her yere girebiliyor her şeye yetkisi var. Hasta odalarına dahi girebiliyor. Özellikle toplantılarda temizlik personeline, ‘Ben sizin babanızım, ben sizin kocanızım’ gibi laflar kullanıyor. Hiçbir kadının babası kocası değilsin. Bizim babaya da kocaya da ihtiyacımız yok. ‘Eteğiniz güzelmiş, üstünüz güzelmiş, saçınızın dip boyası gelmiş boya yapın’ bunu kabul etmiyorum. Sendikalı olduğum ve tacizciye tacizci dediğim için işten atıldım. Başhekimlik de tacizi kabul etti. Daha öncede böyle şikayetlerin olduğunu birkaç olaya denk geldiklerini söylediler. Madem bu adamın bu suçunu kabul ediyorsunuz, nasıl bu adamı burada tutabiliyorsunuz? Tacizle karşılaştığımızda bize, ‘Tutanak tutun’ diyorlar, tutanak nedir? Bu adamın uyarılması değil işten atılması gerekir” diye anlatıyor.


Haksızlığa uğradık

Koç Üniversitesi Hastanesinde 11 aydır çalışan Kenan Güngördü ise çalıştığı süre boyunca taşeron işçilere yapılan baskıya şahit olduğunu ve itiraz etmeye başladıklarını anlatarak, “İtiraz edince baskıların daha da arttığını gördük. Bunun üzerine sendikalaşmak istedik. Dev Sağlık-İş’te örgütlendik. Ben sendikanın işyeri temsilcisiydim. Sendikalı işçi sayısı artınca baskılar da arttı. Birçok işçi çeşitli bahanelerle işten atıldı” diyor. Kadrolu işçiler ile taşeron işçiler arasında ciddi farklar olduğunu söyleyen Güngördü, “Taşeronun iki dudağı arasında çalışıyorduk. Hastalansak çalıştığımız hastaneyi kullanmaya aciline dahi gitmeye hakkımız yok. Bu koşulların düzeltilmesini istedik, bunları istedik diye hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden işten atıldık. Biz işten atıldıktan sonra içerideki sendikalı işçileri de tehdit etmeye başladılar ancak buna rağmen işçiler sendikalı olmaya devam ediyor. Örgütlü gücümüzden korktukları için bizi işten attılar. Yüzde 350 civarında kar açıklayan Koç işçilerine işten atmayı, mobbingi, angarya çalışmayı uygun gördü. Bizim de o kârınızda payımız var, payımızı istiyoruz” diye konuşuyor.