MÜSİLAJ TEHDİDİ GERİ Mİ DÖNÜYOR?
Marmara Denizi’nde 2007-2008 ve özellikle 2021 yılında yoğun biçimde görülen müsilaj (deniz salyası), yeniden yüzünü gösterdi. Kınalıada açıklarında deniz yüzeyini kaplayan beyazımsı tabaka, hem ekosistem hem de turizm açısından ciddi tehdit oluşturuyor.
BİLİM İNSANLARINDAN CİDDİ UYARILAR
Uzmanlar, müsilajın oluşumunda üç ana faktörün etkili olduğuna dikkat çekiyor:
- Yüksek deniz suyu sıcaklıkları
- Atık sularla gelen kirlilik yükü
- Deniz suyunun durağan yapısı (akıntı eksikliği)
Bu üçlü bir araya geldiğinde denizlerde müsilaj oluşumu kaçınılmaz hale geliyor. Bilim insanları, önlem alınmaması durumunda daha geniş bölgelerin etkilenebileceği uyarısında bulunuyor.
TURİZM VE EKOSİSTEM RİSK ALTINDA
Kınalıada gibi İstanbul’un önemli turizm noktalarının açıklarında yeniden görülen bu çevresel tehdit, yalnızca görsel kirlilik oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda:
- Deniz canlılarının yaşam alanını daraltıyor, oksijen seviyesini düşürüyor.
- Turistik faaliyetleri olumsuz etkileyerek ekonomik kayıplara neden olabiliyor.
Kınalıada sakinleri ve işletmeciler, yaz sezonu yaklaşırken müsilaj görüntülerinin yaratabileceği itibar kaybından endişe duyuyor.
Hem yerel yönetimin hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın süreci yakından takip ettiği ve analiz çalışmalarının sürdüğü biliniyor.