İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Ne maaş var ne itibar!

Ne maaş var ne itibar!

Özel okullarda öğretmenlik yapmak her geçen gün zorlaşıyor.

MUHABİR: Fadime Dilek Kantoğlu Keklikçi

İstanbul'da özel bir okulda öğretmenlik yapan Dilara Ayçiçek, “Ne maaşımız var ne itibarımız. Aldığımız maaş asgari ücretin altında, okullarda öğretmenlikle beraber koridor silmeye kadar her işi yapıyoruz” dedi.

İstanbul'da özel bir okulda öğretmenlik yapan Dilara Ayçiçek, özel okullarda çalışan öğretmenlerin çektiği zorlukları anlattı. Aldıkları maaşların çok düşük olduğunu asgari ücretin bile altında kaldığını söyleyen Ayçiçek, “Asgari ücret bugün 11 bin lira bandında bizim aldığımız maaş ise sadece 10 bin lira” dedi. Özel okullarda öğretmenlik dışında işler de yaptıklarını anlatan Ayçiçek, “Örneğin okul yönetimi personel giderlerini kısmak için öğretmenlere koridor temizletiyor, bahçe temizletiyor. Maalesef bunları dahi yaşıyoruz” diye konuştu.

İçim acıyor

Hiçbir itibarlarının olmadığını kaydeden Ayçiçek, “Aldığımız maaşın, itibarımızın yerlerde olduğunu, acınası bir durumda olduğumuzu düşünüyorum. Atanmak için o kadar zor zamanlar yaşadığımı düşününce içim acıyor. Bütün bu emek bunun için mi diyor insan. Bu süreç insanları okumaktan, üretmekten, emek vermekten soğutan, verdiğin emeğin karşılığını asla alamadığın bir hale getiriyor. Öğretmenlerin artık öğrenciye müşteri gibi yaklaştığını, okuldaki tek muhabbetin ek ders olduğunu düşünüyorum. Herkes karnını nasıl doyuracağının derdinde” ifadelerini kullandı.

Kitap almak bile lüks

Kendisi için kitap almanın bile lüks olduğunu anlatan öğretmen, “Benim için kitap almak lüks olmaya başladı. Uzun zamandır almayı düşündüğüm, indirime girer mi diye takip ettiğim ama günden güne asla alamayacak duruma geldiğim kitaplar var. Bir öğretmen bir kitaba nasıl ulaşamaz? Nasıl bu kadar aciz duruma düşürülüyoruz?” diye sordu.

Sendikalar bir şey yapmalı

Sendikaların hiçbir işlerliği olmadığından da dert yanan Ayçiçek, “Birlik olup ses çıkaramıyor kimse. Öyle aman aman bir sendikal haklara sahip değiliz. Ama işte ‘güdülmeye’ müsait bir kitle olduğumuz için işçiler gibi hak aramıyoruz. Sendikaların artık bir şeyler yapması gerekiyor. Gerçekten inandığım bir sendika olsa ben de üye olmak isterim mutlaka. Elimden geleni yapmak isterim” ifadelerini kullandı.