Türkiye’nin gözde kayak merkezlerinden biri olan Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın faciası, kamuoyunda derin yaralar açmaya devam ediyor. 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olayla ilgili süren davada, adalet mücadelesi veren ailelerin sesi, yedinci duruşmada bir kez daha yükseldi.
Hayatını kaybeden 15 yaşındaki Eren Bağcı’nın annesi Gözde Ezgi Çilingir Bağcı’nın sözleri salonda duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Bağcı, otel yönetimini ve ihmaller zincirini sert sözlerle eleştirdi:
“Otel yönetimi, kendisi çıkarken yan odadakileri bile uyandırma gereği duymadı. Bu nasıl bir vicdansızlık, nasıl bir duyarsızlıktır?”
Çilingir, yangın alarm sistemlerinin yıllardır çalışmadığını, hatta sirenlerin kablolarının bile olmadığını ifade ederek otel yönetiminin ihmallerini gözler önüne serdi. Mahkeme heyetine sunulan bilirkişi raporunda, alarm butonlarının devre dışı olduğu, yangın panelinin kayıp olduğu bilgisi dikkat çekti.
“Bu otel adeta tabut haline getirilmiş” diyen Bağcı, işletmenin kâr hırsıyla insan hayatını göz ardı ettiğini savunarak kamu kurumlarının da denetim görevini yeterince yerine getirmediğini söyledi.
Acılı baba Rıza Eray Bağcı da sanıkların duruşmalardaki tutumunu eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz yedi gündür bir tiyatro izliyoruz. Herkes birbirini suçluyor ama kimse sorumluluk almıyor. Oğlum Eren, onların sahip olmadığı ahlaka, sevgiye ve vicdana sahipti.”
Faciada 36’sı çocuk olmak üzere 78 kişi hayatını kaybetti. Bu acı tablo, Türkiye’nin güvenli turizm politikalarının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Devletin güçlü hukuk mekanizması, kamu vicdanının sesi olan ailelerin beklentisini karşılamak için titizlikle süreci sürdürüyor.
Mahkeme heyetinin, delil ve beyanlar ışığında adil bir karara varması bekleniyor. Toplumun her kesiminden yükselen “adalet” çağrısı, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması yönünde.