Ömer çelik'ten açıklama
Dün, bir mizah dergisi tarafından Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e ve Hz. Musa’ya yönelik yapılan çirkin saldırıya ilişkin tepkimizi bir kez daha net şekilde ifade ettik. Bu saygısızlık karşısında milletimizin gösterdiği tepkiler, Peygamberimize olan derin sevgiyi ve bağlılığı bir kez daha gözler önüne serdi.Derginin bu tavrı, ifade özgürlüğüyle bağdaşmayan, açıkça İslam düşmanlığı ve nefret suçu olarak değerlendirilen bir eylemdir.
Avrupa'da Artan İslamofobi ve Mücadelemiz
Avrupa’da Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimize yönelik saldırılara sıkça şahit oluyoruz. Açıkça İslam düşmanlığı ve nefret suçu kapsamına giren eylemlerdir. Avrupa’da faşistlerin bu tür provokasyonlarına polislerin destek vermesi, Tevrat yakanlara ise engel olunması büyük bir çifte standarttır. Bizler, her iki olaya da aynı tepkinin verilmesi gerektiğini ısrarla vurguladık.
Müslümanların Tavrı ve Farklı İnançlardan Dayanışma
Müslümanlar, kendilerine yapılan saygısızlıklara karşı hiçbir zaman aynı şekilde karşılık vermezler. Gazze için düzenlenen gösterilerde, Müslümanları destekleyen Hristiyan dostlarımızın da yer alması doğru ve örnek bir dayanışma şeklidir. Hangi dinden olursa olsun, tüm inançlara ve değerlere yönelik saygısızlık kesinlikle kabul edilemez.
Hukuki Süreç ve Toplumsal Hassasiyetin Önemi
Bu tür saldırılara karşı hukuki mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Toplumun tüm fertlerinin gösterdiği duyarlılığa teşekkür eder, bu hassasiyete saygı, sevgi ve hürmetlerimizi sunarız. Aynı zamanda, gösterilerin yapıldığı süreçte kolluk kuvvetlerine yönelik zararların asla kabul edilemez olduğunu vurguluyoruz. Mücadelemiz, hakkaniyet çizgisi içinde yürütülmeli; yanlış davranışlardan uzak durulmalıdır.
Tüm Dünyaya Mesajımız
Yaşanan bu gelişmelerle birlikte tüm dünyaya bir kez daha mesajımızı iletmiş olduk: İnançlara saygısızlık, hoşgörü ve barışın önündeki en büyük engeldir. Türkiye olarak, toplumumuzun kutsal değerlerine yapılan her saldırıya karşı dimdik durmaya devam edeceğiz.