İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Otel sahibesinin savunması çöktü! Grand Kartal davasında akıl almaz savunma

Otel sahibesinin savunması çöktü! Grand Kartal davasında akıl almaz savunma

Kartalkaya davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Emine Murtezaoğlu Ergül'ün savunması ve detayları pes dedirtti.

MUHABİR: Gökhan Erek

Kartalkaya Davasında Çelişen İfadeler: Emine Murtezaoğlu Ergül’ün Savunması Tartışma Yarattı

Grand Kartal Otel yangını davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar arasında yer alan Emine Murtezaoğlu Ergül’ün daha önce yaptığı açıklamalar yeniden gündeme geldi. Ergül’ün, savunmasında otelle ilgisi olmadığını söylerken, geçmişte katıldığı bir programda otelle ilgili detaylı açıklamalarda bulunması dikkat çekti.

Bolu'nun kayak turizmiyle bilinen Kartalkaya bölgesinde 2024 yılında meydana gelen Grand Kartal Otel yangınında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 137 kişi de yaralanmıştı. Tüm ülkeyi yasa boğan facianın ardından açılan davada karar açıklandı.

11 Sanığa 34’er Kez Ağırlaştırılmış Müebbet

Mahkeme, otelin sahibi Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 11 sanığa, “olası kastla insan öldürme” suçundan 34’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Cezalandırılanlar arasında Halit Ergül’ün eşi Emine Murtezaoğlu Ergül, kızı, damadı, dönemin Bolu İtfaiye Müdürü ve Bolu Belediye Başkan Yardımcısı da yer alıyor.

Savunmasında ‘Tatildeydim’ Dedi

Emine Murtezaoğlu Ergül, duruşmalarda verdiği ifadelerde otelle doğrudan bir ilgisinin olmadığını savundu. Şirketin bir aile şirketi olduğunu belirten Ergül, “Sadece önüme gelen evrakları imzalardım, çoğunu okumazdım. Kızlarım tatillerde otele giderdi. Otelde yangın ekibi veya iş güvenliği uzmanı olup olmadığını bilmiyorum. Tanıdığım tek kişi aşçıbaşıydı, o da en eski elemanlardan biri” dedi.

Geçmişteki Konuşması Gündemde: “Her Departmanda Çalıştım”

Ancak Emine Murtezaoğlu Ergül’ün geçmişte katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşma, savunmasıyla çelişen ifadeler içerdiği gerekçesiyle gündem oldu. O konuşmada Ergül, otelle olan yakın bağını şu sözlerle anlatmıştı:

“Babam kayak merkezi açmıştı. Otelin her departmanında çalıştım. Kriz yönetimi çok önemli; personel, elektrik... Butik otel projemiz var, yapmak zorundayız. İnsanlar ‘arkasında koskocaman Kartalkaya var’ diyor ama öyle olmuyor. Oranın riski başka, buraların başka. Çocukluktan beri çalışırım, bizde evde oturmak yok. İki kızım da aynı şekilde. Banka müdürlerini pazar günü çok aramışımdır. Mesai kavramımız yoktur.”

Tanıklardan Çarpıcı İddialar

Yangında eşi ve kızını kaybeden Rıfat Doğan da mahkeme sürecinde Emine Murtezaoğlu Ergül’ün işlerin başında olduğunu yıllardan beri bildiklerini söyledi. Doğan, Ergül’ün çeşitli programlarda da bu durumu açıkça ifade ettiğini, otelin işleyişine dair her detayı yakından takip ettiğini dile getirdi.

Savunma ve Deliller Arasındaki Uçurum Tartışma Yaratıyor

Mahkeme kararının ardından kamuoyunda tartışma yaratan başlıca konulardan biri de, sanıkların savunmalarıyla mahkeme sürecinde ortaya çıkan deliller arasındaki fark oldu. Emine Murtezaoğlu Ergül’ün, geçmişte yaptığı açıklamaların dava dosyasındaki ifadesiyle örtüşmemesi, özellikle sosyal medyada tepkiyle karşılandı.

Yangının çıkış nedenine ilişkin bilirkişi raporlarında, oteldeki yangın güvenlik sistemlerinin çalışmadığı, gerekli denetimlerin yapılmadığı ve kaçış planlarının yetersiz olduğu tespit edilmişti.

Facianın Ardından Gelen Adalet Arayışı

Grand Kartal Otel yangını, Türkiye’de turizm sektöründe alınması gereken güvenlik önlemlerine dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Davada verilen karar, benzer olayların önüne geçilmesi için yargı mekanizmasının nasıl bir rol üstlenebileceğine dair önemli bir örnek oluştururken, mağdur ailelerin adalet arayışındaki uzun yolculuğu da kamu vicdanında derin izler bırakıyor.