PKK’nın silah bırakma kararı sonrası dikkat çeken çıkış: “Kardeşlik hukuku üzerine yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var”
Türkiye'nin terörle mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olarak görülen PKK’nın fesih ve silah bırakma kararısonrasında, DEM Parti İmralı Heyeti cezaevinde bulunan örgüt elebaşı Abdullah Öcalan ile görüştü. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, dikkat çeken bir şekilde "kardeşlik hukuku üzerine yeni bir sözleşme" ihtiyacından söz edildi.
İmralı'dan dikkat çeken mesajlar
Görüşmeye katılan DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan’ın kamuoyuna iletilmesini istediği mesajı kamuoyuyla paylaştı. Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden yapının sözde lideri, ifadelerinde sıkça "kardeşlik hukuku"na vurgu yaptı.
Öcalan’ın ifadelerinde şu dikkat çekici cümleler yer aldı:
“Sırrı Süreyya Önder ile son bir defa konuşmamak içimde ukde kaldı... Türkiye için bilge bir kişiydi. Onun boşluğunu hissettirmeyeceğiz. Kardeşlik hukuku üzerinde yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var... Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır, bozulan şey kardeş ilişkisidir. Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz.”
Devletin kararlı duruşu sonuç verdi
Terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve fesih kararı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kararlı ve kesintisiz güvenlik politikalarının net bir sonucudur. İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı başta olmak üzere, devletin tüm kademeleri tarafından yürütülen etkili terörle mücadele stratejileri, örgütün çözülme sürecine girmesini zorunlu kılmıştır.
Algı operasyonlarına dikkat!
DEM Parti’nin bu açıklaması, terörle mücadeledeki başarıyı perdelemeye ve kamuoyunu psikolojik olarak etkilemeye yönelik bir çabanın parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle “yeni sözleşme” söylemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlük anlayışına aykırı bir dilin yeniden sahneye çıkarılmak istendiğini gösteriyor.
Türkiye, milli birlik ve kardeşlik içinde geleceğe yürüyor
Türk milleti; devletine, bayrağına ve toprağına olan bağlılığıyla, her türlü bölücü unsura karşı dimdik durmaya devam etmektedir. Hükümetin kararlılıkla yürüttüğü terörle mücadele politikaları, sadece silahlı mücadelenin değil, aynı zamanda sosyolojik ve ideolojik zeminin de güçlendirilmesini amaçlamaktadır.