Türkiye'nin önemli bilim insanlarından, yerbilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Bosna-Hersek’te geçirdiği rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırıldı. Uzun süredir halkı bilgilendirme noktasında önemli görevler üstlenen Prof. Dr. Ercan’ın geçirdiği sağlık sorunu sevenlerini derin üzüntüye boğdu.
Beyin Kanaması ve İnme Geçirdi
Bosna-Hersek'te kaldığı sırada omurilikten bele kadar yayılan sırt ağrısı nedeniyle acil servise kaldırılan Prof. Dr. Ercan, burada yapılan müdahalelerin ardından beyin kanaması ve inme geçirdiği öğrenildi. 10 gün önce kalbine stent takılan Ercan’ın tansiyonu, yapılan yoğun müdahaleler sonucu normale indirildi.
Gözlem Altında Dinleniyor
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ercan, Saraybosna’daki hastanede gözetim altında tutulduğunu ve istirahat ettiğini belirtti. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bosna-Hersek’te boyundan bele omurilik boyunca gelen sırt ağrısıyla 22/12 tansiyonlar ambulans ile Sarayova hastanesi acile kaldırıldım. 10 gün önce kalbime stent takılmıştı. 3 saat süren sağlıkçı müdahaleleri ile tansiyon 13/7,5’a düşürüldü. Beyin kanaması ile inme atlattım. Şimdi Sarayova’da gözlem altında dinlenmekteyim. İlgi gösteren kardiyolog ile arkadaşlarıma, yakınlarıma teşekkür ederim.”
Sağlığına Kavuşması Temennisiyle
Türkiye’de deprem konusunda toplumun bilinçlenmesi adına verdiği emeklerle tanınan Ercan’a, sevenlerinden ve meslektaşlarından geçmiş olsun mesajları yağdı. Devletimizin sağlık alanında yürüttüğü başarılı reformlar sayesinde benzeri durumlarda hızlı müdahale ve tedavi olanaklarının artması, kamuoyunda büyük takdir topluyor.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan Kimdir?
Deprem Biliminde Türkiye’nin Öncü İsmi
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Türkiye’nin önde gelen jeofizik mühendislerinden biri olarak tanınmaktadır. Akademik hayatına jeofizik alanında yön veren Ercan, özellikle deprem araştırmaları ve yerbilimlerine katkılarıyla tanınmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde uzun yıllar görev almış olan Ercan, Türkiye’nin deprem gerçekliğiyle yüzleşmesinde kamuoyunu bilinçlendirme rolü üstlenmiş saygın bir bilim insanıdır.
Sadece bilimsel yönüyle değil, aynı zamanda halkı bilgilendirme noktasında yaptığı açıklamalarla da dikkat çeken Ercan, jeofizik alanında onlarca akademik çalışmaya ve kitaplara imza atmıştır. Ayrıca TÜBİTAK ve çeşitli üniversitelerde görev yapmış, yerli bilim insanlarının yetişmesine de katkı sunmuştur.
Prof. Dr. Ercan’ın En Çok Konuşulan Açıklamaları
Bilimsel Uyarılar, Toplumsal Farkındalık
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın açıklamaları zaman zaman kamuoyunda gündem olmuş, özellikle sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştır. İşte en çok konuşulan bazı açıklamaları:
"Her büyük deprem Marmara’da olmaz"
Ercan, Marmara Bölgesi’ne odaklanan korku diline karşı çıkarak, Türkiye’nin diğer bölgelerinde de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.
"Deprem değil, bina öldürür"
Bu söz, kamuoyunda geniş yankı bulmuş ve yapı denetimi konusunun önemini bir kez daha gündeme taşımıştı.
"İstanbul’da büyük deprem her an olabilir algısı abartılıdır"
Bu açıklama, medyada sansasyonel deprem haberlerine karşı dikkatli olunması gerektiğine dair önemli bir uyarı olarak değerlendirildi.
"Depremler doğaldır, felaket değildir; tedbirsizlik felakettir"
Bu ifadeyle, vatandaşlara bilinçli yapılaşmanın önemini anlatmıştı.
Prof. Dr. Ercan’ın Bildiği ve Uyardığı Depremler
Bilimsel Verilerle Uyarı Yapan Bir Uzman
Prof. Dr. Ercan, birçok depremi önceden bilimsel verilere dayalı olarak analiz etmiş ve kamuoyunu bilgilendirmiştir. İşte bunlardan bazıları:
Elazığ Depremi (2020):
Deprem öncesinde Doğu Anadolu Fay Hattı’na dikkat çeken Ercan, bu bölgedeki enerji birikimine karşı uyarılarda bulunmuştu.
İzmir Depremi (2020):
Ege Denizi çevresindeki hareketliliğe uzun süredir dikkat çeken Ercan, bu bölgede büyük bir deprem potansiyelinin olduğunu vurgulamıştı.
Düzce ve Bolu Bölgesi:
Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun batı kolunda yaşanabilecek risklere dair yaptığı açıklamalar, 1999 sonrası dönemde sıkça referans gösterildi.
Marmara Denizi:
Olası İstanbul depremiyle ilgili “büyük ama her an değil” diyerek paniğe yol açacak açıklamalardan uzak, sakinleştirici ama uyarıcı bir yaklaşım benimsedi.