Sahte Diploma Çetesinin Lideri Ziya Kadiroğlu Ortaya Çıktı
Ankara merkezli sahte diploma ve e-imza operasyonu, Türkiye’nin dijital çağdaki en organize sahtecilik ağlarından birini gün yüzüne çıkardı. Soruşturmanın merkezinde ise tanıdık bir isim var: Ziya Kadiroğlu. Kamuoyunda “Ziya Hoca” olarak bilinen Kadiroğlu’nun sicili adeta suç dosyalarıyla dolu. 2016 yılında 354 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı ortaya çıkan Kadiroğlu’nun, sahtecilikte adeta profesyonelleştiği değerlendiriliyor.
Sahte diploma çetesine yönelik soruşturmada skandal detaylar ortaya çıktı. Çetenin lideri olduğu iddia edilen Ziya Kadiroğlu’nun geçmişte 354 yıl hapis istemiyle yargılandığı ve yıllardır benzer suçlarla anıldığı öğrenildi.
Gazi Üniversitesi ve MEB Adına Sahte E-İmzalar Üretilmiş
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmada; Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı adına düzenlenmiş sahte elektronik imzalarla oluşturulan diploma ve sürücü belgeleri tespit edildi.
Bazı kişilerin direksiyon sınavında başarısız olmalarına rağmen sistemde “başarılı” gösterildiği, bazılarına ise mezuniyet belgeleri düzenlendiği belirlendi. Bu tespitlerin ardından başlatılan operasyonla 134 kişi gözaltına alındı, bunlardan 16’sı tutuklandı.
Ziya Kadiroğlu'nun Kabaran Sicili
Çetenin lideri olduğu belirtilen Ziya Kadiroğlu, ilk olarak 2016 yılında yine sahte diploma şebekesi lideri olarak tutuklandı. “Suç örgütü kurmak”, “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla hakkında 354 yıl hapis cezası istendi, ancak yargılama sonucunda beraat etti.
Kadiroğlu’nun geçmişinde sadece 2002 ve 2005 yıllarına ait iki dosyadan mahkûmiyet aldığı, bu kapsamda 5 yıl cezaevinde kaldığı, diğer 10 davadan ise beraat ettiği öğrenildi. Ayrıca 2010, 2012 ve 2016 yıllarında da “örgüt lideri” sıfatıyla yeniden soruşturmalara konu oldu.
6 Yıldan 45 Yıla Kadar Hapis İstenen Davada Yargılama Başladı
2025 yılı mayıs ayında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, şüpheliler hakkında:
- “ÖSYM Kanunu'na muhalefet”
- “Resmi belgede sahtecilik”
- “Bilişim sistemine girme”
- “Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme”
gibi suçlardan 6 ila 45 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi. Soruşturma çok yönlü devam ederken, dijital sistemlerdeki açıkların nasıl kullanıldığı da mercek altına alındı.