1990’ların Karanlık Gündeminde Savaş Buldan Olayı
1990’lı yılların Türkiye’sinde faili meçhul cinayetler, siyasi çalkantılar ve derin devlet iddialarıyla iç içe geçmişti. Bu dönemin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Savaş Buldan, eşi Pervin Buldan ile birlikte kamuoyunun yakından tanıdığı bir figürdü. Savaş Buldan’ın yaşam öyküsü kadar, 1994 yılında yaşadığı trajik olaylar da halen hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Savaş Buldan’ın kaçırılması ve öldürülmesi, Türkiye’deki devlet-mafya-siyaset ilişkilerinin karanlık yönlerini yeniden gündeme taşıyor.
Savaş Buldan Nasıl Kaçırıldı? Çınar Oteli’nde Başlayan Kabus
2 Haziran 1994 gecesi İstanbul Yeşilyurt’taki ünlü Çınar Oteli, karanlık bir operasyona tanıklık etti. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, polis kimliği taşıyan ve telsizli yelekler giyen kişiler tarafından Savaş Buldan, odasından zorla alındı. Yanında bulunan iki önemli isim daha vardı: Adnan Yıldırım ve Hacı Karay. Üçlü, aynı gece silah zoruyla bir araca bindirilerek otelden uzaklaştırıldı.
Bu olay, tamamen organize bir yapının işi olarak değerlendirilmekteydi. Özellikle resmi kimliklerin, telsizlerin ve teknik ekipmanların kullanılması, kamuoyunda bu olayın sadece bireysel bir suç değil, derin bağlantıları olan bir planın parçası olabileceği yönünde ciddi şüpheler doğurdu.
Cesetler Nerede ve Nasıl Bulundu? Melen Çayı’nın Kıyısında Karanlık Gerçekler
Kaçırılmalarından iki gün sonra, 4 Haziran 1994 tarihinde Bolu'nun Yığılca ilçesi yakınlarındaki Melen Çayı kenarında üç ceset bulundu. Bulunan cesetlerde ağır işkence izleri ve kurşun yaraları tespit edildi. Yapılan resmi teşhislerin ardından bu cesetlerin Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’a ait olduğu netleşti.
Cesetlerin İstanbul’dan yüzlerce kilometre uzaklıkta, dağlık ve ıssız bir bölgede bulunması, bu olayın tesadüf değil; önceden planlanmış bir infaz olduğunu gösteriyor. Faili meçhul cinayetlerin klasik örneği olan bu olay, Türkiye’deki hukuk dışı infaz tartışmalarını yıllarca canlı tuttu.
Adnan Yıldırım ve Hacı Karay Kimdi? Aynı Gece Aynı Akıbet
Savaş Buldan ile birlikte aynı gece kaçırılarak öldürülen Adnan Yıldırım, iş dünyasında tanınan, aynı zamanda Kürt toplumuna yakınlığıyla bilinen bir iş insanıydı. Hacı Karay ise devletin dikkatini çeken başka bir isimdi. Üçü de benzer profillere sahipti: iş dünyasında etkili, Kürt kimliğine sahip ve 1990’ların politik atmosferinde öne çıkan kişiler.
Kaçırılmaları, öldürülmeleri ve cesetlerinin birlikte bulunması; bu olayın sıradan bir adli vaka olmadığını, bilakis organize ve sistematik bir yapının izlerini taşıdığını ortaya koyuyordu.
