İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Sinan Ateş'in eşi: Delillerin karartılmasına göz mü yumulacak?

Sinan Ateş'in eşi: Delillerin karartılmasına göz mü yumulacak?

Suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, "İddianame, ne zaman hazırlanacak. Yoksa tutuklu bulunan sanıkların tahliye talebine olumlu yaklaşılıp delilerin karartılmasına göz mü yumulacak." dedi.

MUHABİR: Hediye Tarakçı

Ankara'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça'nın Yargıtay üyeliğine atanması ve suikast sanıklarının tahliye girişimleri hakkında açıklamada bulundu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ahmet Akça'nın görev yerinin değiştirilerek Yargıtay üyeliğine getirilmesini akıl ve mantık dışı bulan Ateş, bu durumun adalete olan inancının derinden sarsılmasına yol açtığını söyledi.

Sinan Ateş yargılamasında bazı sanıkların tahliye talebine hazırlandığını belirten Ateş paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ahmet Akça'nın Yargıtay üyeliğine atanması ve suikast sanıklarının tahliye girişimleri hakkında:

"Adalete olan inancımız derinden sarsıldı"

Henüz iddianamenin ortada olmadığı; adice, planlı, alçakça işlenmiş ve her yönüyle aydınlık olmasına rağmen büyük bir kısmı karanlıkta bırakılmış bu suikastın bütün faillerinin tutuklanmadığı bir ortamda dosyaya bakan Sayın Savcı Ayhan Ay'ın iki ay izne çıkması, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Ahmet Akça'nın görev yerinin değiştirilerek Yargıtay üyeliğine getirilmesi akıl ve mantık dışı olmakla birlikte, adalete olan inancımızın daha da derinden sarsılmasına yol açmıştır.

"Sanıklar tahliye talebine hazırlanıyor"

Bununla birlikte, maddi deliller doğrultusunda tutuklanıp demir parmaklıklar ardına konulan bazı sanıkların mevcut durumu hukuki boşluk olarak değerlendirme gafletine düşerek tahliye talebine hazırlandığını da biliyoruz.

"Cevaplanmayı bekleyen soru sayısı her geçen gün artıyor"

Bütün bu yaşanan gelişmeler doğrultusunda, adaleti sağlamakla mükellef kişi ve kurumlar tarafından cevaplanmayı bekleyen soru sayısı da her geçen gün artmaktadır. Aşağıda yazılı bulunan ve cevapsız bırakılan her soru ise dosya üzerinde daha yoğun bir şüphe oluşmasına yol açmaktadır:

"İddianame ne zaman hazırlanacak?"

Dosyada adı geçen ve serbestçe dolaşan şüphelilerin yüzüne adaletin tokadı ne zaman inecek.

İddianame, ne zaman hazırlanacak. Yoksa tutuklu bulunan sanıkların tahliye talebine olumlu yaklaşılıp delilerin karartılmasına göz mü yumulacak.

Herkes tarafından bilinmelidir ki Şehit eşim Sinan Ateş; siyasi bir koz yahut seçim yatırımı değil, alçakça ve canice işlenmiş bir suikastın vatansever kurbanıdır. Şehit bir akademisyen, zalimce katledilmiş bir vatan evladıdır. Bu yalnızca bizim gözümüzde değil, kamuoyu vicdanında da böyle yer etmiştir. Tarihe de böyle not düşülmüştür.

"Bugün bize düşen; adalete güvenmektir"

Bugün bize düşen; adalete güvenmektir, devletimize inanmaktır. Adaleti sağlamakla mükellef olan kişi ve kurumlara düşen ise duyduğumuz güveninin de beslediğimiz inancın da boş olmadığını gösterip vicdanları rahatlatmak, korkuları defetmek ve toplumun adalete olan inancını perçinlemek adına en kısa sürede suikast dosyası üzerine çöreklenen kara bulutları dağıtıp adalet güneşinin yüzünü göstermesini sağlamaktır.

Aksi hâlde, her gün biraz daha cesaretlendirilip şımartılan ve göğümüzde pervasızca dolanan o kara bulutların gözlerine kestirdikleri bir başka Sinan Ateş'in üzerine kurşun olup yağması en olası ihtimaldir.