Aort damarındaki yırtık nedeniyle geçirdiği büyük operasyon sonrası yoğun bakımda tedavisi süren TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumuyla ilgili hastaneden yeni bir açıklama geldi. Yetkililer, hastanın hayati tehlikesinin devam ettiğini, ancak kalp fonksiyonlarında sınırlı da olsa olumlu gelişmeler gözlendiğini belirtti.
Ankara'da özel bir hastanede tedavi gören Sırrı Süreyya Önder için kritik süreç devam ediyor. Hastane tarafından yapılan resmi açıklamada, yoğun bakım sürecinin 6. gününe girildiği ve hastanın durumunun hâlâ çok yüksek riskli olduğu ifade edildi. Kalp cerrahları tarafından yapılan son değerlendirmede, sağ kalbin sınırlı da olsa kasılmaya başladığı bildirildi.
Kalpte Umut Veren Tepki, Beyinde Belirsizlik Sürüyor
Cumartesi günü yapılan planlı revizyon operasyonu sırasında Önder’in göğsü tekrar açılarak detaylı değerlendirme yapıldı. Cerrahlar, içeride enfeksiyon ya da aktif bir kanama tespit etmedi. En kritik gelişme ise kalp fonksiyonlarına dair oldu. İlk ameliyat sonrası hiç kasılma göstermeyen sağ kalpte, belirgin düzeyde hareketlenme gözlendi.
Yoğun bakımda ECMO cihazıyla kalp desteği sağlanan Önder’in tansiyonunun stabil seyrettiği bildirildi. Ancak nörolojik durumla ilgili endişeler halen yüksek. Hastanın bilinci kapalı ve reflekslerde beklenen tepki alınamıyor.
Nörolojik Risk Devam Ediyor
Beyin kan akımının transkraniyal doppler yöntemiyle takip edildiğini belirten uzmanlar, şu an için beyin görüntülemelerine odaklandıklarını ve ilerleyen günlerde daha net bir tablo oluşacağını ifade etti.
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Çavlan Çiftçi ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ertan Sağbaş’ın ortak açıklamasına göre, organlarda herhangi bir hasar veya kanama bulunmazken, hastanın nörolojik durumu belirsizliğini koruyor. Gidişatın kalp açısından olumlu seyrettiği, ancak nörolojik fonksiyonlar açısından endişe verici boyutta olduğu vurgulandı.
Uzmanlar, hastanın şu an için tekrar bir ameliyata ihtiyaç duymadığını, ancak her gelişmenin anlık olarak takip edildiğini ve her kararın multidisipliner bir yaklaşımla alındığını kaydetti.